Rizespor Başkanı ve teknik direktörünün eksik rakipleri karşısındaki "favori biziz" beyanatları G.Saraylı futbolcuları hırslandırırken, kendi takımlarını da motivasyon sıkıntısına sürükledi. İlk yarı geçen haftaki Kayseri maçının kopyasıydı. Bu yarı da Rizespor ne top kullanabiliyor ne hücum edebiliyor ne de savunma yapabiliyordu. Kısacası kimin ne yaptığı belli olmayan bir takımdı. Bu tabloda G.Saray 45 dakika boyunca oyunu istediği gibi domine etti. Önde takım presiyle rakibini oynatmadı. Hücum girişimleri organize ve etkiliydi. Bir devre için rekor sayıda pozisyon buldular. Kaçırdıkları vardı. Bir kere direğe, üç defa da başarılı kurtarışlar yapan Gökhan'a takıldılar. Devre sonunda ise penaltıyla skor avantajını yakaladılar.
İkinci devreye G.Saray işi kesin bitirmek için başladı. Kısa sürede de farkı ikiye çıkardılar. Sonrasında topun arkasına geçip doğru bir taktikle rakibi dar alana sıkıştırıp kontratak planlarını işlerliğe koymak istediler. Bu doğru strateji içinde üçüncü golü de bulup işi bitirdiler.

TAYLAN ADETA KENE GİBİ
Önemli bir 3 puan kazandılar. Her futbolcu görevini yaptı. Ama ben yine Taylan'a ayrı biri parantez açıyorum. Ona ayrı bir isim taktım, 'kene gibi'. Etkili presiyle, agresifliğiyle rakipleri sindiriyor. Şahane bir de gol atarak ofansif kimliğini de konuşturdu. Bir diğer dikkatimi çeken konu da G.Saray çok iyi oynadığı maçlarda bile Muslera'dan önemli katkılar alırdı. Son iki maça bakıyorum. Kayseri'nin kurtarılamayacak tek golü hariç kaleye tek top gelmiyor. Rakip tehlikeli bile olamıyor. Rizespor'un dün geceki saha içi felaketini ise bir örnekle gündeme getireyim, herkesin eleştirdiği Diagne hat-trick yaptı.!
Dünya liglerinde izlediğim VAR protokolünü biz kesinlikle beceremiyoruz. Dünkü penaltı pozisyonuna da VAR karışmamalıydı..