MÜTHIŞ temposu, karşılıklı kaçan net pozisyonları ve gerilimi ile nefes kesen bir aksiyon filmini anımsatan maçta F.Bahçe 2 puan kaybetti. Maç Kruse'nin kafayla kaçırdığı net fırsatla başladı. Ardından F.Bahçe skor dezavantajına düştü. Bu golden sonra oyunu tamamen karşı alana yıktılar. Ancak yerleşmiş kalabalık alan savunması karşısında set oyunu üretkenliğe dönüşmüyordu. Baskı arttıkça doğal olarak takım savunması da tehdit altına giriyordu. F.Bahçe'nin öne çıkan çizgi halindeki defansının arkasına atılan toplar tehlikeli oluyordu. Serdar Gürler kaçırması atmasından çok çok daha zor bir pozisyonu değerlendiremedi. Serdar Aziz'in kornerden güzel kafa golüyle de F.Bahçe soyunma odasına moralli gitti. İkinci yarıda yine heyecan fırtınası vardı. Göztepe bir penaltı kazandı. Penaltıyı Altay kurtardı, dönen topta F.Bahçe gol attı ama haklı olarak devreye VAR girdi. Vuruş öncesi Altay çizgiyi ciddi biçimde terk etmişti. Ondan sonra gerilim arttı. F.Bahçe'nin golü iptal edildi, penaltı gol oldu. Kısa süre sonra skora denge geldi. Benim daha önce yazdığım bir görüşüm vardı; "F.Bahçe 4 forvetle oynadığında, orta sahanın ortası Emre-Gustavo ikilisi olursa, alışılmış riskli oyun anlayışında çok sayıda gollük kale öne tehlikeleri yaşar." Bu görüşüm dün gece belgelendi. Ersun Yanal'ın en büyük hatası takımın kimyasında planlamayı yapamıyor. Hakem Abdulkadir Bitigen'in genelde çaldığı düdükler çok başarılı olsa da çok ciddi hataları oldu. Penaltıyı göremedi, VAR verdi. Penaltıda Altay açık ihlal yaptı, 'devam' deyip başına iş aldı. Gassama'yı 18'e girerken düşüren Luiz Gustavo'nun çok daha önceden kızarması gerekirdi. Dün gecenin en başarılısı VAR'dı.