A.Gücü defansında üç futbolcunun aynı pozisyonda üst üste yaptığı amatörce hatalar G.Saray'a birinci dakika dolmadan skor avantajı getirdi. Bu moralle tempoyu yükseltip sürekli ofansif girişimi düşündüler. Sağ kanatta Mariano-Feghouli'nin ataklarına Belhanda'nın da verdiği destekle bu kulvar göze hoş gelen hareketlerle işleniyordu. Sol kulvar da çok rahat işliyordu.
İlk devre üç farklı bir skorla bitti. İkinci devreye Galatasaray yine çok erken bir golle başlıyordu ama olmadı. Sonra kendilerini çok fazla sıkmasalar da yine fırsat buldukça hücum ettiler ve 3 gol daha buldular.
Sonuçta da çok farklı bir skorla üç puanı aldılar ama unutmamaları gerekir ki karşılarında ligin ilk yarısındaki A.Gücü'nden eser yoktu. Adeta bu maça zoraki çıkmış bir takım kimliğindeydi A.Gücü. Böyle köklü bir kulüpte, müthiş seyircisi ile birlikte düşünüldüğünde bu maddi sorunlar nasıl düzeltilemez anlamak zor. Merak ettiğim bir konu da şu: Teknik direktör Mustafa Kaplan senelerin nokta santrforu İlhan Parlak'tan nasıl bir sağ bek yaratmayı başardı!
Dünkü maç için G.Saray'ı çok iyi analiz etmek mümkün değil. İki konuya değineceğim:
Birincisi yeni transfer Marcao... Sahada olmayan bir rakip karşısında defansif yönü için analiz yapmam mümkün değil. Ama iki artısını gözlemledim. Birincisi; ilk maçı olmasına rağmen hiç yabancılık çekmeden sahaya yansıttığı rahatlığı, ikincisi de bir stoper olarak topları iyi kullanması.
G.Saray'a en büyük eleştirim kart konusunda. Çok rahat bir maç, farklı bir skor ve ilk yarıda G.Saray'dan üç kişi çok gereksiz kart görüyor. Üstelik haftaya Göztepe gibi zor bir deplasmanda Belhanda cezalı duruma düştü.