Beşiktaş, yüksek tempolu, etkili, presli ve yoğun baskılı bir ilk yarı sergiledi. Bu tip baskılara iyi yerleşimli alan savunmasıyla alışkın olan Akhisarspor uzun süre direndi. Aslında bu kadar baskı altında kalmalarının, hiç ileriye çıkamayışlarının nedenlerinden bir tanesi de Susic'in yanlış tercihiydi. Sağ kulvardaki iki beki Vrsajevic ve Lopes'i, Caner ile Babel'i engellemek için birlikte kullanmasıydı. Ama Lopes'in önde oynamaya yapısı uygun olmadığından takımın alışılmış sistemi olumsuz etkilendi. Babel'in golüyle fark 2'ye çıkınca Beşiktaş, ilk yarıdaki etkili futbolunun meyvesini almış oldu. Bu yarıda göze çarpan artılar; Larin'in çok hareketli çapraz koşularla defansın dengesini bozan aksiyonları, Lens'in başarılı performansı ve de Medel'in üst düzey dinamizmi ile hem defansı rahatlatması hem de arkadaşlarını ateşlemesiydi.
İkinci devrede Susic hatasını düzelterek Manu'yu oyuna aldı. Vrsajevic'i sol beke çekti ve Lopes de gerçek yerine geldi. Bu tabloda oyunu domine etmeye çalışan bir Akhisar gündeme geldi. Tabii bunun bir nedeni de çok tempolu oynayan Beşiktaş'ın yorulmasıydı. Necip'in büyük hatasıyla fark bire indi. Arkasından Manu çok net bir pozisyonu harcayarak takımının beraberliği bulmasını engelledi. İkinci yarı ortasından sonra Beşiktaş, tekrar oyunu dengeledi ve üçüncü golü de atabilirdi. Ancak Beşiktaş, her zaman zor olan ligin ilk maçında 3 puanı almayı başardı. Bana göre Şenol Güneş'in gidişat kritikken arkadaşlarını tanımayan Roco'yu oyuna alması yanlış bir hamleydi. Hakem Bülent Yıldırım da herhalde Dünya Kupası'nı izlememiş. Orada hakemlerin hiç sarı kart çıkarmadığı benzer pozisyonlara hep sarı kart çıkardı.