Mükemmel atmosferi ve oynanan kaliteli futbolla son zamanlardaki seyir zevki en yüksek derbilerden birini izledik... İlk yarı kimsenin beklemediği bir saha içi görüntüsüne sahne oldu. Zor deplasmanda Galatasaray çok başarılı bir ilk 45 dakika sergiledi. Topa sürekli istediği gibi hükmederek hem oynadılar hem de Beşiktaş'ı oynatmadılar.
Rakibe organize olma şansı vermediler. 18 önünü ve sol taraflarını çok iyi kapattılar. Kazandıkları her topta da etkili hücum girişimlerinde bulundular. Bruma ve Yasin çok önemli iki geniş alan atağını alışılmış doğru düşünce eksikliklerinden harcadılar. Sonrasında Sneijder karşı karşıya Fabri'yi geçemedi. Devre sonunda ise Bruma adeta slalom yaparcasına 5 Beşiktaşlı oyuncuyu saf dışı bırakıp, farkı ikiye çıkardı. Bu devrede Beşiktaş takım halinde 2-3 sol kanat bindirmesi hariç adeta seyirci gibiydi. Oğuzhan ve Olcay sahada yoktular. İlerideki kayıplardan sonra Quaresma da geriye yardım etmeyince Atiba ile Gökhan İnler de çaresiz kaldılar.
İkinci yarıda Şenol Güneş beklenen hamleleri yaptı. Zaten formsuz ve sakatlık geçiren Oğuzhan ile maça başlamasına bir anlam vermek mümkün değildi. İkinci yarıdaki iki değişiklikten sonra sahasında 2 farklı yenik durumda oldukları da göz önüne alındığında Beşiktaş doğal olarak bu yarıda baskı kurdu. Ama üretkenlik sağlanamıyordu.
Galatasaray ileri uç oyuncularının ve Sneijder'in yorulması ile 60. dakikadan itibaren ilerde hiç top tutamadı. Ve ağır baskı sonucunda da hazırlanmış pozisyonlar olmasa da üst üste iki gol yiyerek beraberliğe engel olamadılar. Riekerink de oyuncu değişikliklerinde biraz geç kaldı.
Bu güzel maçın son 30 saniyesi de çok ilginçti. Önce Josue çok önemli bir galibiyet şansını değerlendiremedi Galatasaray adına... Dönen topta da Beşiktaş'ın en iyi ismi Quaresma, Muslera'yı geçemedi ve maç da 2-2 noktalandı. Beşiktaş istediği futbolu oynayamadığı maçta 2 farklı yenik durumdan beraberliği sağlayarak ciddi bir yara almaktan kurtulmuş oldu. Galatasaray ise önemli bir avantajı basit hatalardan yediği iki golle kaybetti ama çok zor bir derbiden puanla döndü.
İlk defa derbi yöneten Palabıyık'ı çok beğendim. Son derece soğukkanlı ve özgüvenliydi. Kendisini sahada hissettirmedi ve en önemlisi de objektif idi..