Yaklaşık 4-5 ay önce gazetemdeki köşemde, "Şu anda dünyanın en iyi hakemi Cüneyt Çakır" diye bir yazı yazmıştım. Bu görüşümü abartılı bulanlar oldu. "Cüneyt Çakır, Avrupa'da iyi maçlar yönetse de bizde iyi yönetemiyor" eleştirileri yapıldı. Bu eleştirilere karşı kısa süre sonra ikinci bir görüş yazdım. İçeriği kısaca şöyleydi, "Ülkemizde dünyada benzeri olmayan büyük takımlar olayı ve rekabeti var. Hakemlere yine dünyada benzeri olmayan yönetici, medya, taraftar ve futbolcu baskısı var. Bu şartlarda hakemlerin zihinsel olarak sağlıklı maç yönetmeleri mümkün değil. Bu Cüneyt Çakır için de geçerli. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi hakemi Collina dahi bizim ligimizde sağlıklı maç yönetemez."
Çakır'a UEFA tarafından sürekli görev veriliyor. Son periyoda göz atalım. Avrupa Ligi'nde final niteliğindeki eşleşmede, Liverpool-Borussia Dortmund maçında mükemmel bir yönetim gösterdi. Geçen sene Şampiyonlar Ligi finalini yönettiğinden bu sene bir yarı finalde görevlendirilip, EURO 2016'a kadar işe nokta koyacaktı. Ve Manchester City-Real Madrid maçına atandı. Pazar günü evde televizyon alt yazı geçerken gözlerime inanamadım: "Bayern Münih-Atletico Madrid rövanş maçını Cüneyt Çakır yönetecek." Daha bugüne kadar Şampiyonlar Ligi'nde üst üste 2 yarı final maçı yöneten hakem yok. UEFA'nın bu maça Çakır'ı ataması onun şu anda dünyanın en iyi hakemi olduğunun kanıtıdır.