Sergen Yalçın'ın elinde kalan sağlam oyunculardan kurduğu Beşiktaş kadrosu teslimiyetçi bir görüntüden uzak, yürekli bir mücadele sergiledi. Ajax favoriydi ve maçın zorlu geçmesi doğaldı. Maç öncesi herkes Beşiktaş'ın çok farklı skorla kaybedeceğini düşünüyordu. İnsanların duygularıyla oynamaya kalkmayacaksınız. Beşiktaşlı oyuncular, Ajax'a güçleri doğrultusunda güçlü bir mücadeleyle karşılık verdi.
Sergen hocanın 4-5-1 şeklindeki oyun anlayışı Ajax'ın geniş alanda cirit atmasını engelledi. Uğur'un önüne Rıdvan'ı monte etmek Antony'nin hızlı hücumlarına set amaçlıydı. Top cambazı ve tekniği yüksek Tadic, alıştığı çalım atacağı boşlukları bulamadı. Batshuayi maç öncesi Ajax'ın hocası Erik ten Hag'ın "Ondan çekiniyorum" yorumunu belgeledi. Bir vuruşu direkten dönen Batshuayi'nin başına Erik ten Hag, Martinez-Timber ikilisini "Ne olur ne olmaz" tedbiriyle adeta bekçi dikti. Berghuis'in attığı gol savunma hatasıydı ama Haller'in golü tamamen bir şanstı.
Sergen hocanın 2-0'dan sonra ikinci yarıya Oğuzhan ve Gökhan Töre'yi almasındaki amaç Beşiktaş'ın daha çok hücuma çıkmasını sağlamaktı. Bu doğru hamle sonrası Kenan, Gökhan, Batshuayi hücuma daha fazla katıldı. Ajax da ilk 45'teki gibi özgürce hücum etmeyip savunmayı da düşünerek hereket etti. Kenan'ın attığı golde rakiple omuz omuza mücadelesini Fransız hakemin faul olarak değerlendirmesi ve golü iptal etmesi şaşırtıcıydı. Avrupa'da hakem mi kalmadı acaba? Fenerbahçe'nin Frankfurt önünde penaltısını tekrarlamayan Fransız Bastien'in Beşiktaş-Ajax maçına atanması bana göre skandal. Bu arada Hollanda'da pandemi bitti mi? Türkiye'de statlara yüzde 50 seyirci alınırken Avrupa'da tribünler tam kapasite hizmet veriyor.