Ankaragücü, Fenerbahçe mücadelesini müthiş bir keyifle izledim. Ankaragücü'nün hücum futbolunu tercih etmesi, coşkulu ve bol pozisyonlu mücadelesi yüksek bir oyun olarak sahaya yansıdı. Ersun Yanal yönetimindeki Fenerbahçe ise ilk yarım saat içinde forveti Soldado ve kanat oyuncusu Moses ile gol olacak pozisyonları vuruş becerisizliği yüzünden harcadı. Ankaragücü'nde ise formda golcü Orgill, yeteneklerini ön plana çıkaracak boş alanları bulamadı.
Çünkü Skrtel ve Serdar ikilisi, Orgill'i tutmaya özen gösterdi. Futbolda atamayana atarlar kuralı Ankaragücü adına işledi. Pozisyon kaçırma hovardası Fenerbahçe'nin savunmasının yaptığı tek hatayı Boyd affetmedi. Türk futbolunun iyi bir kaleci kazanacağına inanıyorum. Altay, maç boyu akılalmaz kurtarışlara imza attı. Ersun Yanal'ı oyuna müdahale etme konusunda eskisi gibi cesur görmüyorum. Valbuena- Ayew ikilisi, eğer ilk 11'de başlasaydı Fenerbahçe, skor üretme konusunda kısır kalmazdı. Bu ikiliden sonra Fenerbahçe'nin çok daha baskılı oynadığını gördük. Özellikle Valbuena'nın kaçırdığı toplar, kenardan yaptığı ortalar, Ankaragücü takımının defansı kalabalık tutmasına neden oldu. Hasan Ali'nin golü Soldado'nun zekasının ürünüydü. İspanyol futbolcu, şut atma egoistliğine girmeyip pas verince Hasan Ali de son haftalardaki golcülüğünü ön plana çıkardı. Fenerbahçe'nin etkili oyununda Mehmet Ekici'nin öfke kontrolü yapamadığı pozisyonda rakibine attığı omuz Fenerbahçe'ye zarar verdi.
Ekici gibi kaliteli bir oyuncunun eksikliğini derbide Fenerbahçe hissedecektir.
Hakem Mete Kalkavan'ı yıllardır eleştiriyorum ve yönetme becerisini yeterli bulmuyorum. Kalkavan maçı bir daha izlesin ve vicdanına verdiği kararlarla ilgili danışsın.