Trezeguet'nın Muslera'ya frikikten attığı gol sonrası, "Galatasaray paniğe girer mi?" diye düşündüm. Çünkü Kasımpaşa'nın önce bekle, sonra rakibi durdur, kontratakla vur taktiğinin ön plana çıkacağını düşündüm. Sahneye Belhanda- Feghouli ikilisinin çıkacağının hesabını Mustafa hoca da yapmamıştı. Belhanda'nın mermi gibi şutu ile gelen gol ve ardından mükemmel koşu yapan Feghouli'ye attırdığı gol Galatasaray'ı sadece öne geçirmedi, oyunun tüm kontrolünü ele almasını sağladı.
Donk-Selçuk ikilisi orta alanı mükemmel organize etti ve yönetti. Etkisiz gibi görünen Diagne, sabit oynamayıp, sürekli yer değiştirince, Kasımpaşa savunmasının savrulmasına neden oldu. Kasımpaşa'nın bu dağınıklığında Feghouli gizli golcü rolünü üstlenip iki mükemmel gole imza attı. Linnes sakatlanıncaya kadar Galatasaray sağ tarafı kullandı, Belhanda-Feghouli ve Norveçli sağ bekle etkili pozisyonlar üretti.
Donk-Selçuk ikilisinin iyi oyunu öncelikle Fernando ve Ndiaye'nin toparlanmalarını sağlayacaktır.
Gecenin yıldızları Belhanda ile Feghouli idi. İki Afrikalı, iyi oynama konusunda birbirleri ile adeta yarıştı.
Popov'un markajında istediği boş alanları bulamayan Onyekuru, Feghouli'ye ilk asisti yaparken kazandığı topları egoistçe kullanmamaya özen gösterdi.
Çünkü Galatasaraylı oyuncular, Onyekuru'nun "Ben atayım" felsefesinden şikâyetçiydi. Belli ki Terim de Onyekuru'yu uyarmış.
Kendisine hep ters gelen Kasımpaşa deplasmanında skor olarak geriye düşüp sonra farklı kazanmak Galatasaraylı oyunculara zirve yarışında ciddi moral olacaktır.
İki önemli uyarım var:
1-Feghouli'nin hat-trick yaptığı maçta attığı üçüncü golde büyük pay hakem Ali Palabıyık'a ait. Belhanda'ya yapılan faulü kesmedi ve Feghouli de golü attı.
2- Kaleci Muslera'nın Trezeguet'nin frikik golünü kapattığı köşeden yemesi kalitesine yakışmadı.