Tudor'un ünlü İtalyan teknik adam Conte'ye hayran olduğunu biliyoruz. Conte, Juventus'ta hocalık yaparken 3'lü savunma uyguluyordu. Tudor da hep "3'lü savunma"yı uygulamak için fırsat kolluyor. Galatasaray 7 maçta 6 galibiyet ve bir beraberlik alırken hep 4-3-2-1 sistemiyle oynadı. Türkiye'nin en iyi savunma yapan takımlarından Konyaspor'a karşı 3-5-2 oynamak Tudor'un yanlış tercihiydi. Hele hele Eze-Fofana gibi iki çabuk ve hızlı hücumcuya karşı 3'lü savunma oynamak Galatasaray kalesinin sık tehlikeler yaşamasına neden oldu. Bir teknik adam maça 3'lü savunma başlayabilir. Ama sistemin işlemediğini ve Maicon- Fernando-Denayer üçlüsünün zorlandığını görünce insan çark etmez mi? Tudor adına "3'lü savunma olmadı. 4'lü savunmaya dönüyorum" demek ayıp olmamalı. 3'lü savunma yüzünden Fernando orta alandaki etkinliğini kaybedip Maicon-Denayer arasına sıkıştı ve baskı yediği için öne doğru dikine etkili paslar atamadı. Yine 3'lü savunma yüzünden Mariano ile Feghouli ikilisi kanatlardaki etkinliklerini gösteremedi. Konyaspor'un kompakt futbol anlayışı içinde yaptığı kalabalık savunmayı Galatasaray aşamadı. İlk yarıda sadece Feghouli'nin kişisel becerisiyle attığı ve köşeye giden mükemmel şutu kaleci Serkan inanılmaz bir refleksle kurtardı.
Rodrigues'in sakatlanıp çıkması, Selçuk İnan'ın girmesi Galatasaray'ın kötü oyununu iyiye çevirdi. Finlandiya maçında oynadığı dikine futbolla göz dolduran Selçuk aynı performansı Konya'da da sürdürdü. Özellikle Gomis'in ilk golünde attığı uzun topun şiddeti ve kalitesi mükemmeldi. Mariano, Selçuk'un pasları ile kanat bindirmelerini hatırladı. Tudor'un ikinci yarı dörtlü savunmaya geçmesi Galatasaray'ın dağınık görüntüsünü toparladı. Haftalardır gole susayan Gomis'in maç boyu istekli ve coşkulu hali Galatasaray'a itici güç oldu. Attığı iki golle de geceye damgasını vurdu. Belhanda'nın da artık Gomis'in bu hırsından bir ders alması gerekir. Çünkü Konya'da etkisiz ve çok top kaybı ile oynadı. Fernando, Galatasaray'ın iyi oyununun şifresidir. Tudor, Brezilyalı yıldızı artık savunma içine sokmamalıdır. Çünkü Fernando top çalan, oyunu geriden iyi gözleyen ve isabetli paslar atabilen bir oyuncu. Savunmaya sırtı dönük oynadığında hem top kaptırıyor hem de o müthiş yeteneklerini kaybediyor.