Mustafa Denizli'nin kulüp dergisine verdiği röportajın manşet başlığı şöyle: "Galatasaray'ın genlerinde pes etmek yok." Galatasaraylı oyuncuların bırakın genlerini, ruhlarında ve ayaklarında Beşiktaş'a direnecek güç ve inanç yoktu. G.Saray'ın bırakın derbileri hiçbir maçta futbol olarak ezildiğini ve çaresiz kaldığını görmedim. Özellikle ilk yarıdaki tek kale maçta Beşiktaş'ın kalecisi Günay'ı hiç fark etmedik. Çünkü G.Saray'ın Beşiktaş ceza alanına girdiğini görmedik.
Quaresma'nın yıldızlaştığı derbide Yasin, Podolski, Burak ve Sneijder takım savunmasına yardım etmediği için, Beşiktaş orta alandan elini kolunu sallayarak geldi. İsmail ile Quaresma etkili bindirmelerle G.Saray savunmasını hallaç pamuğu gibi attı. Muslera olmasaydı derbide havlu atılırdı.
Her pozisyonda her iki ayağıyla toplara vuran Gomez'in gollük şutlarını Muslera doğru yer tutarak kurtardı. Ayrıca Olcay, Quaresma ve İsmail'in vuruşlarında başarılıydı.
Galatasaraylı oyuncular fizik güçleri geniş alanda oynamaya yetmediği için maçın hep temposunu düşürmeye çalıştı. Ancak Beşiktaşlı oyuncuların çabuk yaptığı pres yüzünden Galatasaray topa hiç hakim olamadı.
Sneijder, Podolski, Burak yedikleri baskıdan Beşiktaş kalesine yüzlerini hiç dönemedi. Beşiktaş kalecileri özellikle Galatasaray ile oynadıkları derbide hep hata yapıyor. Bu modaya genç Günay da uydu, Sneijder'e golü hediye etti.
Bu kadar kötü oynarken ve rakibe çok pozisyon verirken gelen "Hediye gol" sonrası büyük takım oyuncuları skoru koruyamaz mı? Gomez'e bu kadar rahat vuruş yaptırılır mı? Ayrıca dünyaları kurtaran Muslera yediği iki golü de yerden ve kapattığı köşeden yedi. Bu yenilgiyi asla Muslera'ya yıkmıyorum. Çünkü Galatasaray'ın Muslera dışında elle tutulacak başka oyuncusu yok. Derbiyi kazanmak zaten Beşiktaş'ın hakkıydı. Kulübe farkı iki takım arasındaki kalite dengelerini gösteriyor. Beşiktaş'ta Kerim, Töre giriyor ve fark yaratıyor. G.Saray'da Tarık ile Umut çare bile olamıyor.
Denizli bu takımla, "Biz ikinci yarı şampiyonluğun ortağı oluruz" dememeli.
Görünen köy, "Bu takım yaşlandı artık dikiş tutmaz" diyor. Galatasaray yönetimi iki konuda karar verecek; ya feda deyip hedef küçültecekler. Ya da ciddi transferler yapıp Galatasaray'ı adam gibi takım haline getirecekler.