Çok uzak değil; Galatasaray Dergisi'nin Şubat 2015 sayısının kapağında Melo vardı. Röportajın başlığı da, "Bizim adam Melo" şeklindeydi. Spotta da şöyle yazıyordu: "Dünyanın bir uzak köşesinden gelip de Galatasaray tarihini değiştiren oyuncular vardır..
Mesela; Prekazi, Hagi, Popescu ve Taffarel.. Onları tarife gerek yoktur, adlarını anmak kafidir. Sadece isimleri ile bir zihin dolusu hatıra canlanır."
Efsane isimlerin yanına Melo'yu koyacaksın sonra oralı olmayacaksın. Şimdi soruyorum; Galatasaray, bugün Melo ayarında bir oyuncuyu almak isterse acaba ne kadar bonservis ücreti öder? İmza parası dahil herhalde 10 milyon Euro'luk bir maliyet çıkar. Galatasaray yönetimi bunun hesabını yapmamış olacak ki Melo'nun yerine Melo kadar faydalı olamayacak oyuncuların peşinden koşuyor.. Yazılı ve görsel medyada 1.5 aydır Melo, "Tembel ve paragöz" olarak adlandırılıp yerden yere vuruluyor. 23 Şubat'ta bel fıtığı ameliyatı olan, 51 gün sonra doktorları bile şaşırtan iyileşme süreci sonucu 13 Nisan'da futbola dönen Melo paragöz mü yoksa fedakar bir adam mı?
Melo'nun yerinde bir başka birisi olsaydı sezonu kapatır, ülkesine döner parasını da tıkır tıkır alırdı. Melo ders olacak bir azimle 51 günde döndü ve Galatasaray'ın final haftalarında çok etkili oynadı. 4 sezonda üç şampiyonluk yaşayan, 7 kupa kaldıran Melo sözleşmesinin uzatılmasını istemekte haksız mı? Gitmesi konusunda lobi yapanlar (isimleri bende saklı) Felipe Melo'nun yeri dolmazsa orta alan duvarı yıkılır. Sebep olanlarda o duvarın altında kalır.