Galatasaray maça sanki iddiası olmayan bir takım gibi başladı. Laubali hareketler, rakibe verilen toplar ve skor 2-1. Koca 45 dakikada maçı alacak hiçbir şey yapmayan bir G.Saray vardı.
Sivasspor da çatır çatır futbol oynuyor. Diyorsunuz ki ikinci yarı da böyle giderse Sivasspor bu maçı kaybetmez.
İkinci yarı başladığında Fatih Terim oyuncu değiştirmiyor. Ta ki sakatlık olana kadar. Bu şu demektir: 'İlk yarıda oynayanların hepsi işlerini çok iyi yaptılar. Onun için de bu oyuncuların hiçbirini değiştirmedim.'
G.Saray'da ilk yarıda yürüyenler var. Fatih Terim hiç seslenmiyor. Ne zaman ki bakıyor pabuç pahalı, sahaya yeni oyuncu sürmeye başlıyor. Ama bence geç kalıyor.
Galatasaray öyle aman aman pozisyonlarla gol aramadı 80 dakika boyunca. Falcao şahsi becerisiyle bir gol attı, sonra da bir penaltı. Sarı-kırmızılar bakıyor ki maç gidiyor, mücadele etmeye başladılar. Ama yetmedi.
Sivas biraz kontrollü çıksa maçı çok rahat alırdı. Son 5 dakikada Galatasaray üst üste 3-4 pozisyon yakaladı. Ama o kadar kalabalığın arasından vuruş yapıp gol bulamadılar. Sen maçı şampiyonluğa oynayan bir takım gibi görüp de sıfırdan itibaren çatır çatır oynarsan, bırak oynamayı çok iyi mücadele edersen kazanabilirsin. Ama 70-75 dakikayı top oynamadan geçip, ben bu maçı çeviririm dersen hayati 2 puan kaybedersin. Şu sıralar kaybedilen her puan şampiyonluğa "Adios amigo" demektir.
ÇOK NET KIRMIZI KARTTI
Hakem Ali Şansalan, Türkiye'deki maçların yani alışılmışlığın dışında bazı ufak-tefek ikili mücadelelerde zırt-pırt çalmadı. Devam ettirdi. Penaltı penaltıydı. Ama Marcao'nun kendisini itmesine neden müsaade etti anlayamadım. Marcao bu işleri sık sık yapıyor. Bir gün hakemin birine çatar, kendini de yakar takımını da. Ziya'nın Onyekuru'ya tekmesi ise net kırmızı kart. Ziya ayağını çekebilir miydi? Evet. Çekmiyor, tabanı Onyekuru'ya geçiriyor, tartışmasız kırmızı. Bu beraberlikte futbolcular kadar Fatih Terim'in de hataları vardı.