Neredeyse maçın üçte birini on kişi oynayan Fenerbahçe'ye 1-0 önde iken beraberliği kaptırıyorsan bu Fenerbahçe'nin iyi oynadığından değil Trabzonspor'un eksik rakibinden faydalanamamasından idi... Rakip on kişi kalmış, devamlı arada pas yapsan zaten işi bitirirsin. Ama Trabzonspor hem öyle yapmadı hem de hücum oyuncuları atağa çıkıp defansı rahatlatamadılar. Yedikleri tesadüfi bir golle de berabere kaldılar.
Ama şu var o golden evvel de Dirar zaten bu sefer gol yapılacak bir pozisyonu auta atmıştı.
Avrupa'nın üst düzey takımları rakipleri on kişi kalınca onları perişan ediyorlar. Ama Türkiye'de rakip takım on kişi kalınca on kişi kalanın değil oynayanın dengesi bozuluyor. Dün gece Trabzon'un olduğu gibi.
Nwakaeme eski maçları kadar etkili oynamadı. O etkili olamayınca Rodallega da alan bulamadı. Dün Abdulkadir Parmak çok iyi işler yaptı. Çok da iyi mücadele etti. Rakibini on kişi bıraktıran hareketi de çok akıllıca gerçekleştirdi.
Fenerbahçe'de bazı oyuncular arkadaşlarının sırtından geçiniyorlar. Bazısı on üzerinden sekiz mücadele ederken bazıları on üzerinden dört mücadele ediyor. Haliyle de rakibe karşı fazla etkili olamıyorlar.
Fakat bu sene Fenerbahçe için işin acı yönü var. Galatasaray'ı yenemiyorlar inanılmaz sevinç. Trabzonspor'u yenemiyorlar inanılmaz sevinç. Bu görüntüler iyi değil.
Cüneyt Çakır kartlara geç başvurdu. Ersun Yanal her zamanki gibi taktik faullerle rakibi durdurmaya kalktı. Bazen de çok tuhaf işler yaptı. Soldado rakibine geri geri giderek faul yapıyor. Faulü yapan Soldado, faulü yiyen Trabzonlu oyun- cu bir de kart yiyor. Trabzon hücum ediyor. Görüntüde bir şey yok. Yardımcı hakem Trabzon'un aleyhine bir serbest vuruş verdiriyor. Zaten o top gidip gol oluyor. Çok kaliteli maç olmadı. İki taraf da futbol oynamaya çalıştılar. Heyecan vardı o kadar. Bir de Abdülkadir Ömür'ün hazırlayıp Yusuf'un attığı mükemmel bir gol. Dünkü maçta akılda kalanlar...