Maç başlıyor, G.Saray normal tempoda oynuyor, Rizespor'da ise ne tempo var ne başka bir şey. Maç öyle gitse, G.Saray rahat kazanacak diyorsunuz. Çünkü Rize bir tavır koymuyor, isyan etmiyor. Bu arada maç 2-0 oluyor. Rizespor diyor ki; ya kardeşim öyle ya da böyle ben buradan mağlup ayrılacağım!
Başlıyorlar korkmadan oynamaya. Böyle oynayınca bir de ne görsünler. G.Saray kartondan Aslan.. Bir gol buluyorlar, bakıyorlar ki G.Saray'ın hiç hali yok; bir gol daha buluyorlar. G.Saray'da yine tık yok. Bu sefer diyorlar ki, "Biz bu G.Saray'ı rahat yeneriz." Nitektim sarı-kırmızılıları dut ağacı gibi silkeliyorlar.
Bazı pozisyonları kaçırıyorlar, bazılarını da Muslera kurtarıyor. Maç 2-2 bittiyse bu G.Saray'ın büyük şansıdır. Çünkü son 15 dakika maç çok rahat 2-4, hatta 2-5 Rize'nin lehine olurdu.
F.Bahçe maçının sonunda yaşanan olaylar ve cezalar, bütün takıma sirayet etmiş. G.Saray'da kimin ne yaptığı belli değil. Bir tek Muslera ne yaptığını biliyor. Ama onun da gücü bir yere kadar, o ne yapsın.
Sarı-kırmızılılar, "Devre arası transfer yapacağız, ikinci yarıda bambaşka bir G.Saray seyredeceksiniz" diyorlar ama dünkü maçta oynayan futbolcularda da, daha önce sakatlanan veya ceza alan futbolcular da bu ışık gözükmüyor. Rizespor dün akşam tempoyu baştan yapsa, bu G.Saray'ı rahat bir şekilde yenerdi. Önce inanmadılar, sonra baktılar ki bu G.Saray rahat mağlup edilir ama iş işten geçti. Dün gece şanslı takım, maçı berabere bitiren G.Saray'dı. İki puan kaçırdı Rizespor..
Ligde makas bayağı kapandı. VAR da olunca, büyüklerin o hakimiyeti yok oldu. Ama şu net gözüküyor. VAR'daki hakem, sahadaki hakemden daha etkili olmaya başladı. Daha çok neticeye tesir etmeye başladılar.