Dün akşam sanki yıllar öncesinin Trabzonspor'u sahadaydı. Fenerbahçe'yi ise bu kadar aciz bir duruma düşmüş şekilde çok az gördüm.
Maçı seyretmeyen birisi skora aldanabilir. En az 5-6 farkla Trabzonspor'un kazanacağı maç, son dakikalarda 2-2 de bitebilirdi.
Mezarlıklar vazgeçilmezlerle dolu! İki hafta bu kulüp önce kalecisiyle santrforunu bir daha oynatmamak üzere kadro dışı bıraktı. Bence uzun zamandır yapamadıkları en doğru işi yaptılar.
F.Bahçe karşısındaki Trabzonspor için "Takım olmuş" tabirini kullanıyoruz.
11 futbolcu da birbirine yardım ettiler. Kimse elini kolunu kaldırmadı, arkadaşını tribüne şikâyet etmedi, hakemle uğraşmadı, rakiple dalaşmadı. Müthiş bir top oynadılar. Eğer bu Trabzonspor, bu tarz mücadeleye devam ederse, bu tarz takım oyununu sürdürürse o zaman futbolcuları da alınlarından öperiz, Ünal Karaman'ı da...
Fenerbahçe'yi de yıllardır bu kadar aciz görmemiştim. O zaman onların da bazı şeyleri artık kesin olarak yapmaları gerekir. Fenerbahçe'de şu futbolcu iyiydi, şu futbolcu şunları yaptı deme şansımız hiç olmadı.
Ama Trabzonspor'da bir 'bıdık' vardı, o boyuna o posuna rağmen orkestra şefi gibi takımını yönetti.
Abdülkadir resmen dün gece yıldızlaştı.
Yusuf fizik olarak iyi duruma gelmiş, zaten gelmezse o şutları atamazdı.
Oyunun içinde bu kadar kalamazdı.
Sosa'nın daha fazla sahneye çıkması gerekirdi ama öyle bir anda sahneye çıktı ki müthiş bir gol attı, neticeyi tayin etti.
Bakınız! Hakemleri eleştiriyoruz ama son zamanların en iyi yönetimini gösterdi maçın hakemi Halil Umut Meler. Her şeyi bırakın, herhalde son 10 dakika içerisinde topsuz alanda Frey ile Onazi, birbirlerine yoklama macunu attılar. Türkiye'deki çok eyyamcı hakem bu pozisyonları görmemezlikten gelir, oyunu çomaklamayım der. Ama oyunu esas çomaklayan o iki futbolcudur. Çünkü bu kıvılcımı görmezsen, biraz sonra yangın çıkar.
Çoğu hakem burada kartlarını kullanmıyor.
En doğruyu yaparak iki tane sarıyı alınlarına çaktı hakem ve olay bitti.