Her sezon Eylül ayı başındaki milli maçlar arası öncesindeki üç hafta şampiyonluk adayları için ilk büyük engel. Transfer devam ederken hazırlık kamplarının ağır idmanlarından kendini bulamayan futbolcular ve diziliş ile ideal 11'lerini arayan teknik adamlar. F.Bahçe geçen hafta Adana'da kazanırken de bu sancıyı çekmiş, Altay'ın marifetli elleri galibiyete Mesut'un golü kadar etki etmişti. Pereira'nın eksiği çok kadrosunda Mesut'u da dinlendirme kararı genç Muhammed'e yer açmıştı ama bu kez de formda Zajc kulübede kalmıştı. İlk yarıda önde yapılan pres Antalyaspor'u çıkarken zorlarken zaman zaman Yanal'ın takımı kritik hatalarla rakibe ekstra hücumlar da verdi ama Samatta yine ortalıkta olmayınca iş biraz da ceza sahası dışından şutlara kaldı. İkinci yarının ilk çeyreğinde Antalya kalesi düşebilirdi. Devre arasına biri isabetli 6 hücumla giden Fenerbahçe iştahlı dönmüştü sahaya. Genç Muhammed forvet arkasında sağında solunda partner bulamadı ve pas istasyonlarını kolay kıran Antalya, 60'ı da kalesinden gol görmeden geçti. Böyle anlarda birinin maçı ateşlemesi gerekir. İlk yarıda 60 metre deparla rakibi prese boğan, ikinci yarıda gollük kafa şutu olan Szalai, İsviçre Çakısı gibiydi. Serdar girdikten sonra ortanın soluna geçti ve takımını itti. Valencia ile hareketlenen Fenerbahçe karşısında Boffin ile direnen Antalya aynı dakikada 3 net vuruşu fırsatından faydalanamayınca bildik klişe girdi devreye: Atamayana atarlar. Zajc attı. Son dakikada Antalya'nın penaltı beklediği pozisyon ve dönüşünde Mesut'un asistiyle Valencia'nın golü. Santrfor transferi bekleyen, biri santrfor, dördü orta saha 5 sakatı olan Pereira ikide iki yaptı. Golleri kenardan getirdiği adamlarla bulsa da Altay'a da çok şey borçlu…