İlk yarının son dakikasında Efecan topu auta attığında bu ilk yarıda yüzde 73 topla oynayan Alanyaspor'un tek net pozisyonuydu. Fenerbahçe, Konya maçından farklı olarak biraz daha önde basıyor ama Alanya ağır çıkarak rakibini zorlamıyordu. Sinan'ın arka direğe ortası filelere gittiğinde Erol Bulut skor avantajını cebine koymuş, geçiş oyunuyla tabelanın fişini çekme hesapları yapıyordu. Bunu ilk yarıda yapabilirlerdi, birini Valencia diğerini Ozan'ın yanlış pas tercihleriyle harcadılar.
Her iki yarıda da 10 faul yapan Fenerbahçe'de savunmanın şifresi, Davidson, Bareiro ve Efecan üçlüsünü kalelerine döndürmemekti. Bunda başarılı olunca Alanyaspor'un da hücumları kilitlendi. İkinci yarıya 1-0'ın yetmeyeceği ortadaydı. Ozan Tufan'ın dinamik oyunu, beklerin iyi savunmasıyla geçilen 60'da Sinan Gümüş kenara geldiğinde oyuna giren Mert Hakan hem orta sahaya artı bir oldu hem de Siopsis'in çıkmasıyla Alanya'nın sertliği kayboldu. Maça Berkan ile başlayan ve sarı kart gören oyuncusunu oyunda tutup Siopsis'i oyundan alıp top yapan Salih'ten 60 dakika mahrum oynayan Çağdaş Atan'ın pahalı bir oyun oynuyoruz dediği oyun bir bireysel hatayla pahalıya patlıyordu ki Marafona penaltıyı çıkardı.
Fenerbahçe'nin stratejik oyunu Ozan ve Pelkas işbirliğiyle ikinci golü getirirken Alanya son 10 dakikada tabelayı döndürmek için ilk 80 dakika yapmadığını yaptı. Hızlı oynadılar ama Babacar'ın penaltısı yetmedi. Fenerbahçe için yarışta bu 3 puan büyük adım. Son 5 deplasmanında kaybeden Alanya obsesifleşen oyun planından vazgeçmezse kaybetmeye devam eder... Çağdaş Atan topu alıp evine götürebilir, 3 puan Erol Bulut'un cebinde... Mourinho'ya selam olsun...