İki yüz yıl sonra ünlü yazarın adını anımsattığı gibi Vitor Hugo'nun iki golle roman yazdığı bir maç değildi sadece... Futbol her zaman Messi'nin Ronaldo'ya karşı ya da en yetenekli adamların döktürdüğü oyun değil. Dün akşam Türkiye Kupası'nda yoklukların, hataların bol olduğu ve türü Trabzonspor adına sonu dram olan roman gibi bir 120 dakika ve penaltılar izledik... Her şey vardı... Yağmur, mücadele, ter, kırmızı kart, kaçan penaltı, yüzde yüz pozisyonlar, uzayan oyun ve düello gibi penaltı atışları... Trabzonspor adına bu maç zor olacaktı. Adana Demirspor, 1. Lig'in esaslı takımlarından ve geride kalan hafta sonunda kendi içinde deprem yaşamış, hocası Ümit Özat ve yıldızları Erkan Zengin ve Volkan Şen ile yolları ayırmıştı.. Trabzon'a karakterli bir oyun için geldikleri belliydi Cüneyt Dumlupınar hocayla... Avcı elbette rotasyon yaptı ama kanat oyuncularının inandırıcılıktan uzak futboluna bakınca insan bu orta saha ile olmaz da diyemiyor. Vitor Hugo, hikaye olacak maçı roman kadar uzatmaya kararlıydı. Uzattı da... Kupanın son şampiyonun bu turda bir alt lig temsilcisine sahasında elenmesi elbette ki ligdeki gidişatının da bir tezahürü. Trabzonspor bugünlerde çokça Ekuban demek, ki o da dün akşam yoktu. Mehmet Akyüz, uzatmaların son iki dakikasında iki net pozisyonu harcayıp Trabzonspor'u penaltılar için ümitlendirdi ama romanı yazan adam Vitor Hugo, dram adına üç noktayı koyan isim oldu ikinci penaltıda... Geçen sezon başından itibaren eseriyle gurur duyan Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu artık eserine sahip çıkmalı... Yazar Victor Hugo, romantizm akımının temsilcisiydi. Ağaoğlu ise realist olmalı... Sıra dışı bir futbol akşamının kazananı Adana Demirspor'a tebrikler...