Fenerbahçe'nin geçen hafta Aytemiz Alanyaspor deplasmanında kalesinde 25 pozisyon gördüğü maçın ardından, 5 haftadır arka arkaya kazanan Trabzonspor karşısında tutunacak tek dalı vardı: Kadıköy'deki taraftarı... Trabzonspor büyük maçlarda Fenerbahçe'yi yenen tek takım olmanın öz güveniyle hızlı başladı mücadeleye. Önce direkten dönen top, arkasından Yusuf'un golü...
Ersun Yanal'ın yönetimindeki Fenerbahçe'nin bir oyun planı yok. Topu ayağına alanın elinden geleni yapmaya çalıştığı şeye takım oyunu denmiyor. Bir boksörün ya sağ ya sol kroşesi iyidir ya da aparkat çalışır. Fenerbahçe bir boksörse öne çıkan bir tarafı yok.
Dün de yapabildiği, golden sonra gardını almış Trabzonspor'a karşı sağlı sollu ufak yumruklardı.
Ünal Karaman'ın öne geçtikten sonra oyunu bu kadar geride kabul etmesinin bir açıklaması yok. Top kendi yarı sahanızda kaldığı sürece tehdit altındasınız. Uğurcan Çakır'ın sanki 10 yıldır Trabzonspor forması giyiyormuşçasına güven veren çıkışlarıyla, maçın sonunu getirmeye çalışan bordomavililer son dakika golüyle yıkıldı.
Puan tablosundaki yerine isyan eden Fenerbahçeli futbolcuların mücadelesi bir puanı getirdi ancak bu sezon derbilerde hiç kazanamadan bu kadar sevinen Fenerbahçe'nin altında Ersun Yanal'ın imzası var. Sürekli Fenerbahçe tarihine atıfta bulunan Ersun Yanal'ın çıtayı neden bu kadar düşürdüğünü kendisine bir sorması lazım. Başkalarının hayal kırıklıklarından yazılan kahramanlık hikâyelerini futbol tarihi geri kusar...