1- Beşiktaş yenilgiyi hak etti mi?
İlk yarının oyun başlangıcına baktığımızda Galatasaray'ın alışılmış önde baskılı, tempolu oyunundan ziyade dengeli ve kontrollü bir görüntü vardı sahada. İlk yarıda mücadele vardı ama beceri ve kalite yoktu. Maçın geneline baktığımız zaman sorduğunuz sorunun cevabı olarak;
Galatasaray'ın maçı skorun yanı sıra oyun anlamında da hak ettiğini söyleyebiliriz. Beşiktaş 10 kişi kalınca da zaten farklı bir oyuna dönüldü. Beşiktaş'ın oyununu etkileyen en önemli faktörlerden biri Negredo'nun sakatlanmasından sonra Şenol Güneş'in Lens tercihiydi
Kabul edelim ki Lens'ten bir türlü verim alamayan bir Beşiktaş var. Ve devre arasında apar topar alınan Vagner Love'ı böyle ihtiyaç duyulan bir maçta bile oynatmayacaksınız niye bu transfer? Ayrıca bu değişiklikle Babel'i de kenardaki etkinliğinden alıp santrforda stoperlerin içine atmak zorunda kaldınız.
Maçın başlangıcında Tolgay ve Medel'in iyi olacağını düşünüyordum ama verimsiz kaldılar. Oyun kurulumunda olumsuz olarak Tolgay'ın da etkisi vardı. Bu işi sadece Medel yapmaya çalıştı.
Özellikle ikinci yarıya başlarken Oğuzhan'ı kullanmamak da bana göre bir oyuncu seçimi yanlışıydı. Beşiktaş ikinci yarının başında bir 10 dakika oyunu ele aldı ama skor 2-0'a geldikten sonra ve 10 kişi de kalınca yapacağı çok bir şey kalmadı açıkçası.
2- Maçın kırılma anı sizce neydi?
Birkaç kırılma anı vardı. Skor 0-0 iken Negredo'nun kaçırdığı pozisyonda vuruş tercihini çok yanlış yapması, artı 1-0 iken Babel'in Muslera ile karşı karşıya kaldığı ve atamadığı pozisyon. Ki Babel gibi bir vuruş ustası bile yanlış yaptı. Bence bu iki pozisyon, Beşiktaş açısından oyunun kırılma anları idi. Ha Beşiktaş skoru 1-1'e getirse sahadaki oyunu çok farklı bir yere getirebilirdi ama günün sonunda iç saha oyunlarını çok iyi kullanan ve gerçekten önemli bir tribün katkısı ile oynayan Galatasaray bu zor maçı kazanmayı bildi.
Bitime 3 hafta kala bu kıyasıya yarışta Beşiktaş'ın artık 4 takım arasında en dezavantajlısı olduğunu çok rahat söyleyebilir.