Dün akşam stada dönüp baktığımızda 40 bin kişi içeride, daha fazlası dışarıda bu maçın sonucunu bekliyordu. Böylesine bir atmosferden ve coşkudan, şampiyonluktan başka bir sonucun çıkması daha maç başlamadan evvel imkansız gibiydi. Tabii ki, bu şampiyonluk yarışı uzun bir süreçtir ama olduğunuz an artık her şey bitmiştir. Artık şampiyonsunuzdur ve de bu futbolcunun mesleki anlamda en büyük tatminidir. Niye futbolcu olduğunuzu, niye bu mesleği yaptığınızı her futbolcuya nasip olmayacak şekilde hissedersiniz. Esasında bu işin hüzünlerini nasıl yoğunlukla yaşıyorlarsa, başarı hikayesini yazacak olan da taraftarlardır. İnanın bir kulübü sevmenin, bir kulüpte oynamaktan çok daha farklı anlamları, hikayeleri vardır. Futbolda "Hak eden kazansın" denir. Bu bir sezon içinde değerlendirilecekse teknik adamının seçtiği oyunla da gösterdiği performansla da gerçekten şampiyonluğu hak etmiş bir Beşiktaş takımı vardır. Bu yarışta dönüp baktığımızda; Beşiktaş'ın da yara aldığı, yere düştüğü zamanlar olmuştur ama bana göre Beşiktaş'ı şampiyon yapan en büyük faktör, geçen sene kaybederken kazanılan deneyimdir. Takım, bu deneyimle, bu sezon ayakta kalmayı başarmıştır. Dün akşam da tıpkı sezon boyunca yapmak istediği gibi oyunu almış, hücum üretkenliği sağlamaya çalışmış ve bu final maçını kazanmıştır. Şenol hocayı da bütün oyuncuları da tek tek yürekten tebrik ediyorum. Tabii ki, bu başarı bir bütündür. Sayın Fikret Orman ve yönetimin de büyük katkılarıyla ulaşılmıştır. Tekrar tebrikler...