Taraflı tarafsız herkes ilk yarıyı lider tamamlayan Beşiktaş'ın en keyif veren futbolu oynadığını söylüyor... Siyah-beyazlılar, bu keyif veren futbolu ve istikrarı ikinci yarıda sürdürebilir mi?
Şampiyonluk hedefi olarak baktığımızda Beşiktaş'ın "keyif veren" futbolunun yanına "sonuç veren" tanımlamasını da eklemesi lazım. O zaman istediği ve özlediği şampiyonluğa ulaşabilir. Ama şu bir gerçek ki; seyir ve oyun zevki olarak rakipleriyle kıyaslandığında en önde Beşiktaş'ı görüyoruz. Ben bunun devam edeceği görüşündeyim. Tek rakibi olarak gördüğüm Fenerbahçe'nin farklı gibi görünse de gerçekçi bir oyun anlayışına sahip olduğunu düşünüyorum. İkinci yarı bizi çetin bir yarış bekliyor.
Herkesin hemfikir olduğu bir diğer konu, stoper ve kaleci transferi. Olmazsa ne olur?
Beşiktaş'ın önemli bir kaybı olmaz. Her "yeni" denilen şey adaptasyon süreci gerektirir.
Her yeni; bir bilinmezi içinde barındırır. Kısa vadede olumlu yansımayabilir.
Bir kalecibir stoper değil, çok iyi bir kaleci ya da çok iyi bir stoper de alınabilir. Yani niceliğe değil niteliğe bakmak gerek.
Başkan 'İki yeni transfer geliyor' diyerek uzun süredir sakat olan Veli ve Tolgay'ı hatırlattı? İki futbolcu neler katar?
Bu iki oyuncuyu transfer olarak göreceksek Tolgay ile Veli; uzun bir aradan sonra takıma katılacaklar evet... Ama bana göre ikinci yarıda banko değil alternatif oyuncular olacaklardır. Kadro genişliği açısından takıma fayda sağlarlar. Fark yaratacak 11 oyuncudan biri olmazlar.
Sizce ilk yarının en iyi maçı hangisiydi?
Belki ilk yarının son maçı ama 4-0 kazandığı Konyaspor karşılaşması ile 5-1'le geçtiği Antalyaspor maçını söyleyebiliriz.
İlk yarının en kötü performansı diyebileceğiniz bir maç var mı?
En kötü performans değil de en yetersiz performans dersek kazanmasına rağmen Kayseri (2-1) ve Osmanlıspor (3-2) maçları derim. 2-0 yenilmesine rağmen Akhisar mağlubiyetini söylemiyorum.
Gomez golleriyle öne çıktı ama takımın gizli kahramanları arasında Atiba gösteriliyor katılır mısınız?
Beşiktaş'ta ilk yarının enleri kimlerdi? Evet Gomez golleriyle ön plana çıktı, Atiba gizli kahramandı ama bir kişi var ki Beşiktaş'ın oyununu direkt etkiledi; Oğuzhan Özyakup. En iyi oyuncu; Oğuzhan ve Gomez. En istikrarlı ve faydalı oyuncu; Atiba'ydı. Savunmada lider Rhodolfo'ydu. Gökhan'dan daha iyi bir çizgi bekliyorum. Quaresma ilk döneminden daha iyi ama kendi içinde daha iyiye gidebilir diye düşünüyorum. Sosa da hep işin doğrusunu yapandı. İşini yapıp fark yaratamayanlar; Beck, Olcay, Ersan ve Tolga oldu.
Şenol Güneş, Bilic'in Beşiktaş'ında neleri değiştirdi. Üzerine neler koydu?
Oynama devamlılığı ve birlikteliği Bilic'in bu takıma kattığı en önemli şeylerdi. Şenol Güneş tabii ki bunun üzerine çok şeyler kattı. En önemlisi Oğuzhan'a özgüvenini kazandırmasıydı. Zaten Güneş'in teknik adamlık CV'sinde pek çok oyuncuya kazandırdığı özgüveniyle, onları farklı yerlere taşıdığını görüyoruz. Bu Şenol Hoca'nın en önemli artısıdır.
Güneş'i taraftar seviyor. Ama şampiyon olunmazsa bu sevgi değişir mi?
Olasılıklar üzerinden sonuca gitmek zor.
Şampiyonluk kaçarsa ne olur bilinmez. Kaçış değil nasıl kaçtığı önemlidir.
Futbola teknik bakış; sonuçtan değil oyun penceresinden olmalı.
Tekin'in not defteri
Tolga Zengin 6
İsmail Köybaşı 7
Ersan Gülüm 7
Andreas Beck 7
Rhodolfo 7
Jose Sosa 8
Gökhan Töre 7
Atiba Hutchinson 8
Oğuzhan Özyakup 9
Ricardo Quaresma 7
Mario Gomez 9
Günay Güvenç 6
Dusko Tosic 6
Olcay Şahan 7
Necip Uysal 6
Kerim Frei 6.5
Cenk Tosun 7.5