Şenol Güneş, Beşiktaş'ı birinci sayfaların takımı yapmıştır. Bu gerçeği kimse göz ardı edemez. Son günlerde hocanın Beşiktaş'taki durumunun ne olacağı en çok konuşulan konulardan birisi oldu. İlginç değil mi? Geçen seneyi zirvede tamamlayan takım, bu sene de şampiyonluğa çok yakın ve Avrupa'da önemli işler yapmış. Bir penaltı farkıyla belki final, belki kupa kaçtı. Önceki gün İsveç'teki finali izlerken hepimizin aklına bu gelmedi mi? Ama bu takımın teknik direktörü 'kalacak mı, gidecek mi?' tartışmasının içine itiliyor.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Her yönetimle teknik direktör arasında belli süreçler içerisinde sıkıntılar olabilir. Sezon biter, taraflar masaya oturur, birbirlerine söyleyeceklerini söylerler. Şenol Güneş'in özellikle transfer konularında kırgın olduğu noktalar olabilir. Mesela, Ocak ayında yaptığı basın toplantısında Trabzonsporlu Mehmet Ekici hakkında sorulan soruya aynen şu yanıtı verimişti: "Mehmet Ekici'yi alırsam, Talisca, Tolgay, Olcay, Oğuzhan'ı bırakmam lazım."
Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere Şenol hoca ile yönetim arasındaki en büyük sorun hep transferler üzerine yaşandı. Buna Eto'o, Mitrovic, Ersan'ı da ekleyebiliriz. Fakat profesyonel dünyada önemli olan Beşiktaş'ın başarısıydı. Ve Beşiktaş, Pazar günü resmi olarak şampiyonluğunu ilan edip, üçüncü yıldızını da formasına takacak.

BİRİNCİ BAŞARI HOCANIN
Bu ne demek biliyor musunuz? Şampiyonlar Ligi'nde direkt gruplara kalmak, yani 35 milyon Euro'yu kasaya koymak, üzerine de on binlerce forma satmak demek. Şampiyonluk primi demek… Kısacası Şenol hocanın Beşiktaş'a kazandıracağı sadece bir kupa ve üçüncü yıldız olmayacak. 150 milyon TL'nin üzerinde de bir kaynak yaratacak. Yönetimlerin de tabi bu fotoğrafta payı var. Ama ne olursa olsun birinci başarı hocanındır. Sayın Fikret Orman, idman sahasında Şenol Güneş'in durumuyla ilgili yapılan yorumlara isyan ederken, aslında hoca da birkaç adım ötesindeydi. Beraber de bir açıklama yapabilirlerdi. Bu çok daha güzel görüntü olurdu. Güneş'i, Beşiktaş'tan şu an hiç kimse kopartamaz. Çünkü başarılı bir teknik direktör...
Ne istediğini biliyor, her sezon takıma yeni katılan ve giden isimlere rağmen bir başarı grafiği yakalayabiliyor. Böyle bir teknik adamı herkes ister. O yüzden Beşiktaş yönetimi, opsiyonu bir kenara bırakıp, 5 yıllık yeni bir sözleşme yapsın. Aksi bir senaryo olursa, bunun faturası ağır olur... Zor kazanılanı kolay kaybetmeyin.