Galatasaray'ın Atletico Madrid yenilgisi büyük fırtına kopardı, takım ve hoca yoğun eleştiriler aldı belki ama en azından grubun favorisine yenildiğini söylemek pekala mümkün. Peki ya Fenerbahçe! Asıl onların işi daha zor. Kriz kapıda. Aziz Yıldırım rüya takım kurdu. Türkiye'de taraflı tarafsız herkes bu transferleri imrenerek izledi, "Keşke bizim takımda böyle transferler yapsa" diye düşündü. Pereira artık zor bir viraja girmiştir. Bu saatten sonra o da Hamzaoğlu gibi kader niteliğinde maçlara çıkacak. Kaldı ki işi Hamzaoğlu'ndan da zor. Fenerbahçe taraftarı büyük bir beklenti içerisine girdi, her maçta şov, her maçta bol gollü galibiyetler bekleniyor. Haksız da sayılmazlar çünkü bu beklentiyi Portekizli teknik adam yarattı. Sayın Aziz Yıldırım da çıtayı yükseltip hedefi UEFA Avrupa Ligi'nde final olarak belirledi. Bu saatten sonra bu çıta aşağı inmez..
Pereira'nın artık basın toplantılarında uzun uzun kariyeriyle ilgili hikayeler anlatmak yerine daha ayağı yere basan cümleler kullanması lazım. Taraftar ondan iddialı sözleri her seferinde duymak istemiyor. Son toplantısında bir de Mourinho örneği verdi. Portekizli hoca ünlü vatandaşının da maç kaybedebildiğini söyleyip Chelsea'nin durumuna işaret ediyor. İyi de hocam, Mourinho kaybediyor da pamuklara mı sarılıyor İngiltere'de? Eleştirinin biri bin para, burada olsa mahkemelerde sürüneceğin benzetmeler, en ağır tenkitler.. Siz çok şanslısınız, Türk basını size sempatik duruşunuzdan dolayı kredi açtı. Üstelik en olgun ve yapıcı eleştirilere karşı dahi sizi koruyan bir başkanınız var. Başkan Yıldırım, sizi savunmak için resmi internet sitesinden eski hocalarının maç kasetlerini yayınlamayı düşündüğünü dahi deklare etti. Emin olun, Chelsea başkanından böyle bir çıkış göremezsiniz! Yani Mourinho'nun kaybettiğini söyleyip çekilmek olmaz, Mourinho'ya yapılan yoğun eleştirilerin 10'da 1'ini almadığınızı da söylemeniz gerek…