Geçen hafta Rize'de her şey yolunda gitmiş gibi Pereira yine aynı dizilişle ve oyuncu tercihleriyle çıktı sahaya, bu kez artısı tribünlerdeki 30 binden fazla taraftarıydı ama onların iştahlı destekleri bile takımlarının temposunu çoğu zaman yükseltemedi. Fernandao ve Van Persie'yi birlikte kullanıp Diego'yu sola atmak iyi bir fikir değil ama aynı Hamza Hamzaoğlu'nun Podolski'yi sağda kullanma inadı gibi Portekizli teknik adam da bu inadını sürdürüyor.
Fenerbahçe orta sahasında sezona kötü başlayan Mehmet Topal dün bildiğimiz Topal gibiydi ama Souza'nın takımın hücum organizasyonlarında aldığı bir rol yok. Bütün toplar mutlaka Diego'da toplanıyor o da doğal olarak top kayıplarıyla seyircinin tepkisini çekiyor.
Şenol Güneş'i Cuma akşamı Oğuzhan'ın frikiği rahatlatmıştı. Dün akşam da Nani, vatandaşı teknik adamı milli takım arasına başı dik gönderdi ama bu oyun Pereira'nın gelecek maçlarda çok başını ağrıtır. Geçen hafta Rize'de kıpırdanan Nani dün iki golle hem tabelayı sırtladı hem de takımını. Büyük bir yıldız sahne aldı ve işi bitirdi. Hani diyorduk ya "Nani sazı eline alsın" diye.. İşte tam öyle oldu.
Van Persie baştan aşağı kalite ama eskisi kadar seri değil.
Kanat beklerinin ise Gökhan Gönül ve Caner olabilmek için kırk fırın ekmek yemeleri gerekiyor. Antalya iyi mücadele etti güzel de bir gol attı ama son saniyede frikike teslim oldular. Pereira'nın milli takım arasında diziliş ve ideal 11 meselesini çözmesi lazım. Aksi takdirde F.Bahçe her maçını bıçak sırtında oynar. Hep zaman zaman diyorduk artık F.Bahçe için zaman doluyor çünkü. Yeni bir takım yeni bir isimler. Ancak artık her maç böyle şanslı bir şekilde bitmez..
Birkaç cümlede Sow'un vedasından bahsedelim.. Her futbolcuya Allah böyle veda nasip etsin..
Hem Fenerbahçe hem de oyuncu mutlu bir şekilde ayrıldı.. Dün gece Kadıköy'de duygusal bir gece yaşanırken 3 sezondur takıma hiçbir şey vermeyen Krasiç de sessiz bir şekilde Polonya'ya gidiyordu. Ne kadar farklı değil mi? Siyah ve beyaz gibi..