Beşiktaş, Trabzon'u 2-0 yenerken, Slaven Bilic maç sonrası, "Oyuncularımla gurur duyuyorum. Harika bir iş çıkardılar. Her biri gerçekten çok iyi bir performans sergiledi. Sezonun final bölümünde önemli bir galibiyet aldık. İnanıyorum ki bu galibiyet, kalan 5 maçlık dönem için inancımızı ve özgüvenimizi oldukça yükseltecek" diyordu. Sonrasında havlu attı Beşiktaş... Gaziantep maçı ile zirveden indi, Akhisar ve Konyaspor maçları ile şampiyonluğa veda etti.. .Bu dramatik faturanın birinci sorumlusu Bilic olsa gerek.. Sonra yönetim ve en son da futbolcular..

BİLİC'LE BAŞLARSAK...
Bilic, Trabzonspor maçında göklere çıkardığı oyuncularını sonrasında motive edemedi. Sezonu erken açmış bir takımın baharın gelişiyle birlikte iyice yorgunluk hissetmesine ve final bölümünde ayakta kalmasına engel olamadı. Teknik kadrosu da ona destek olamadı. Acaba neden Beşiktaş'ta şampiyonluk yaşamış eski bir Beşiktaşlı futbolcuyu kadrosuna dahil etmedi? Dahil etse böyle mi olurdu.. Beşiktaş finalde çizgiyi geçemediyse bunun sorumlusu takımı psikolojik olarak iyi hazırlayamayan Bilic'tir... Kısıtlı kadrosunda hep aynı isimlere yöneldi... Oğuzhan küstürüldü... Demba Ba haftalardır kötü.. Bir çare bulamadı. Gökhan Töre zirveden dibe indi.. Reçetesini yazamadı. Her şey basit bir 'özür' kadar kolay değil. Neler kaybetti Beşiktaş neler! En az 100 milyon lira... Samet Aybaba da takımı üçüncü yaparken, feda sezonunun dertleriyle uğraşıyordu. Bilic'in böyle bir derdi yoktu ama o da takımı üçüncü yaptı. Aradaki fark ne Allah aşkına?

YÖNETİME GELİRSEK...
Beşiktaş yönetimi, bu yarışta ne kadar bütün oldu kenetlendi? Dışarıya yansıyan görüntü o kadar sağlam değildi. Beşiktaş Divan Kurulu'nda, Divan Başkanı Yalçın Karadeniz ve Başkan Fikret Orman çatır çatır tartışıyordu. Hadi bunu geçelim.. Daha Bilic görevinin başında iken bir teknik adam arayışına girmek ne kadar doğru? Her zaman bir B planı olmalı ama bunu sessiz bir şekilde yapsaydınız.. Bilic bu arayışların ne kadarını biliyor, bunlardan etkilendi mi? Elbette etkilenmiştir.. Bu kadar kritik bir dönemden geçerken Beşiktaş'ta bu arayışların yapılması, şu anki yaşanan sonuçta ne yazık ki bir nedendir. Beşiktaş hakem hatalarıyla ciddi puanlar kaybetti.. Penaltıları verilmedi göz göre göre.. Sessiz kalındı! Bu doğru bir yaklaşım tarzı mıydı? Bir tek Mete Vardar, Beşiktaş'ın sesi oldu.. Ona 'sus' dediler ve bir kişi çıkıp ağzını açmadı.. Her maçında bir hakem skandalı yaşanmasına rağmen..

BEŞİKTAŞLI FUTBOLCULAR...
Onlara şampiyonluğun nasıl bir şey olduğunu kimse anlatmamış belli ki.. Şu üç kritik maçta tuş oldular.. Tüm sorunları saha dışında bırakıp maçlara dört elle sarılmaları gerekiyordu.. Ruhlarını sahaya koyamadılar.. Neler kaybettiklerinin farkına lig sonu varacaklar.. Okyanusu geçtiler derede boğuldular..

TFF EN BÜYÜK YILDIZIMIZI KORUMALI!

Barcelona ile Juventus'un kozlarını paylaşacağı Şampiyonlar Ligi finalini bir Türk hakeminin, Cüneyt Çakır'ın yöneteceği açıklandı... Avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlanması gereken büyük bir gurur tablosu... Türk spor kamuoyunun en çok tartıştığı, en çok hedef gösterdiği, en çok taraftarın önüne attığı isimler olan hakemlerin Türk futbolunun en başarılı yüzü olması garip bir tezahür! Cüneyt Çakır ve arkadaşlarının tırnakları ile kazıyarak geldiği nokta takdire şayan. Bizlere yaşattıkları onur ve uluslararası saygınlık için tebrik ediyoruz. Artık Türkiye Futbol Federasyonu'na büyük sorumluluk düşüyor... Cüneyt Çakır'ın Galatasaray-Beşiktaş derbisine atanacağı iddiası kulaktan kulağa dolaşıyor... Şampiyonlar Ligi finali öncesi Çakır'ın polemiklerin önünde olmasının önüne geçilmeli, kısır futbol gündemimiz içerisinde yıpranmaması adına tüm tedbirler alınmalıdır. Futbol Federasyonu, Türk futbolunun en büyük yıldızını itinayla korumalıdır.