Öyle bir maç ki Trabzonspor, 3 puanla bu karşılaşmayı bitirdiği zaman şampiyonluk yarışının içinde olabilecekti. Ama böylesi büyük maçlarda her iki takımın da gösterdikleri performansta oyuncuların maça hazırlanma ve kaliteleri öne çıkıyor. Takım olma bilinci yüksek taraf Trabzonspor ancak topa daha fazla sahip olan ve rakip alanda atak girişimlerinde bulunan taraf ise F.Bahçe. Trabzonspor'un kenarlardan geliştirdiği atak girişimleri oldu. Maçın ilk 40 dakikalık bölümünde F.Bahçe topla daha fazla oynayan ve pozisyonlara giren taraftı. Bu bölümde kaleci Uğurcan, iki net gol pozisyonunu önleyerek takımının oyunda kalmasını sağladı. İlk devrede 40. dakikadan sonra Trabzonspor'un karşı kaleye gittiği anlar var. Nwakaeme dışında Ekuban, Djaniny ve Bakasetas da etkisizdi ve hiçbir üretkenlik gösteremedi.
İkinci yarı yine Nwakaeme'nin aldığı toplarla pozisyon bulmaya çalışan bir Trabzonspor vardı. Ama öndeki diğer oyuncular yardımcı olmadıkları için pozisyon üretmek son derece zor oldu. Serkan'ın gereksiz top kaybından sonra gol Pelkas ile geldi. Böylesi büyük maçlarda yetenekli oyuncuların bireysel becerileri öne çıkar. Yani kaybedilen topta Pelkas gibi bir oyuncuya şut şansı verdiğinizde sonucu belirler. Her iki takım arasında kaliteli oyuncu anlamında büyük farklar olduğu gerçeği göz ardı edilmesin. Ama bu büyük bir maç, yeteneklerin sonucu değiştirebileceği bir karşılaşma olarak değerlendirilmedir.
Serdar ve Nwakaeme'nin hava topu mücadelesindeki faul düdüğü yanlıştı. Faul olmayan pozisyonda Trabzon'un atak girişimi söz konusuydu. Ayrıca F.Bahçe ceza sahası içinde Bakasetas'ın kafasına gelen dirseği görmeyen Uğurlu, maçın kaderini belirledi. Nedense böylesi kritik maçlarda yapılan hatalar hep Trabzonspor aleyhine denk geliyor!