Sıkıntılı bir süreç... Çünkü son galibiyetini Galatasaray maçında alan Trabzonspor, bugüne kadar oynadığı maçlarda istediği puanları bir türlü alamadı ve puan sıralamasında hiç de kendisine yakışmayan bir yerde bulunuyor... Mehmet Ekici ve Okay yok. Mehmet Ekici, çok önemli bir isim. Bu takımın futbol aklı... Onun yokluğunda yerine düşünebileceğiniz isim Bero olmaz. Peki kim olur?
Sezon başından beri 18'e almadığınız sakatlıklar ve cezalardan dolayı bu sezon ilk kez 18 kişilik kadroda yer verdiğiniz Yusuf Yazıcı olur... Özellikle rakibin, 10 kişi kaldığı andan sonra kendi alanında çok adamla kapandığı zaman futbol aklını devreye katmak zorundasınız. Fakat Ersun Yanal, bu gerçeği göz ardı etti.
İkinci yarı topla daha fazla oynayan takım, Trabzonspor'du... Ama topla oynamak demek, pozisyon bulmak demek değildir. Örneğin top üçüncü bölgeye geldiği zaman doğru hücum organizasyonunuz yoksa gol pozisyonu üretemezsiniz. Kenarlara inmeden orta alana yakın yerlerde atılan uzun toplar, Ahmet Çalık liderliğinde savunmayı kusursuz yapan Gençlerbirliği'nin ekmeğine yağ sürdü. Aytaç'ın da çıkmasından sonra orta alanda oluşan boşluk nedeniyle Gençlerbirliği, 70. dakikadan sonra karşı ataklarda gol pozisyonu üreten taraf oldu.
Eğer Onur, Ahmet Çalık'ın pozisyonunu kurtarmasa 3 puanı alan taraf 10 kişi oynayan Gençlerbirliği olacaktı. Trabzonspor adına en fazla katkı yapan oyuncu geçen hafta olduğu gibi Yusuf Erdoğan'dı. İstekli, arzulu oyunuyla rakip savunmayı en fazla rahatsız eden oyuncu oldu. Dün yine görüldü ki sorunlardan biri önde, merkezde oynayan oyuncunun istenilen düzeyde olmaması. N'Doye, Suk ve Muhammet Demir, görev verilen maçlarda etkili ve üretken olamıyor. N'Doye, ön direğe koşması gereken hiçbir pozisyonda yoktu...
Maçın son bölümlerini göz önüne alırsak dünkü oyundan sonra alınan 1 puan için Trabzonspor üzülmesin.