Beşiktaş ev sahibi olmanın avantajıyla derbiye beklendiği gibi önde basan, bütün hatlarıyla Galasaray'ı kuşatan bir anlayışıyla çıktı. Rakibin oyunu geride kabul eden anlayışını, sert ve dengeli savunmasını aşmakta ilk 30 dakikada zorlansa da zaman zaman defansta gedikler de açtı. Ancak bir kez direğe, iki kez Muslera'ya, 20'de de bir kez de Alex Teixeria'nın kötü vuruşuna takıldı.
Ancak Lokomotiv Moskova maçına benzer taktik uygulayan Fatih Terim aradığı fırsatı 35'te Cicaldau'nun uzaktan golüyle buldu. 39'da 11'in sürpriz isimlerinden Umut Meraş'ın adrese teslim ortası ve Larin'in beraberlik golü başlangıç stratejilerini ikinci yarıya taşıdı. Sporting maçının gollerine nazire yaparcasına kaptan Necip'in aşırdığı top ile gelen Larin'in golü Sergen Yalçın'ın elini güçlendirdi. Risk ve panik ihtimallerini azalttı.
Oyunun temposu bu ara biraz düştü. Fırat Aydınus ve VAR'da Mete Kalkavan bu zaman diliminde Aanholt'un bacak içine yaptığı müdahalede penaltıyı verse G.Saray'ın maça ortak olma şansı zordu. Ancak Aydınus bu dönemde faullerde standart dışı kaymalar yaptı. Gecenin ikinci yıldızı Ersin, Mohamed'in vuruşunda kurtardığı penaltıyla "oyunun hakkı asla beraberlik değil" dedi.
Kalan zaman diliminde her iki hocanın satranç hamlelerini izledik. Sadece Larin, Ersin, Necip ve Umut Meraş değil Beşiktaş atanı ve tutanının üstün performansıyla ve dahi bütün unsurlarıyla hak edilmiş bir galibiyet aldı.