Beşiktaş taraftarı iyi sonuçlar kadar iyi futbol görmek istiyor... Çıtayı da Şenol Güneş'in çıkardığı noktaya koyuyor. Siyah-beyazlı takıma her topu ayağına aldığında coşku vermeleri, G.Antepli oyuncular uzun süre yerde kalınca İbrahim Üzülmez'e, "Takımını kaldır" diye baskı yapmaları bundan... Bu güzel zeminde bu kadrodan iyi futbol beklemeleri normal. Üzülmez'in takımına, "kalk kalk" yapması gibi Şenol hocanın da oyuncularına devre arası futbol temposu ve kalitesi olarak "kalk kalk" uyarısı yapması şart.
Mesele kazanma ya da kaybetme meselesi değil. Burada kritik nokta şu; G.Saray, Fenerbahçe ya da Başakşehir'in, Beşiktaş'tan daha iyi puanda ya da oyunda olduğu meselesi değil. Kıyaslama Güneş'in oynattığı oyun ve futbol felsefesi... Oyun, Güneş'in belirlediği standardın altında kalınca taraftar sendeliyor ve alıştığını görmek istiyor... Quaresma'nın bireysellikten uzaklaşıp takım oyunu oynaması, Atiba-Oğuzhan ikilisinin hatta 4'lüsünün daha efektif işler yapması gerek... Sol bekin hatta sağda Gökhan'ın oyuna daha çok katılması gerek. Tosiç'le olmayacağına göre farklı alternatif geliştirmek şart. Bunu yapmak için illa bir takımın yenilmesine gerek yok ki Gaziantep beraberliğe çok yakındı... Oğuzhan'ın kaçırdığı penaltıya bakmayın, Gaziantepspor'un kaçırdıklarına da odaklanın...
62'de Nabil Ghilas, Rhodolfo'ya ağır vasıta muamelesi yaparak yanından içeri girdi ancak karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu auta attı. Bu maçın kırılma anıydı.. Güneş, bölgeyi dikine ve süratli geçmeye çalışan Ghilas'ı durdurmak için Beck'i sol beke alıp 71'de Tosiç'i stopere çekmesi doğru karardı.. G.Antep ikinci yarıda tehlikeli ataklar yaptı... Beraberlik golünü bulmaya çok yaklaştılar... Ancak Fabricio ve de son vuruşlara takıldılar... Dün Beşiktaş'ın en iyisi Fabricio ise mesaj açıktır: Şenol Güneş hocanın devre arasında bu takıma iyi bir balans ayarı yapması şarttır..