Tarihe yerinde tanıklık etmek büyük bir ayrıcalıktır... İnönü Stadı'nın ilk golünü izleme ayrıcalığını yaşayanlardan olamasak da Vodafone Arena'nın açılış maçında Gomez'in golünü çıplak gözle izleme şansını yakaladık. Dost meclislerinde "İlk golü benim atmam lazımdı, Süleyman (Seba) piyangodan çıktı" diyen can dostu rahmetli Şevket Yorulmaz Ağabey'in latifeleri dün gibi aklımda... Beşiktaş'ta İnönü Stadı'yla bir devir kapandı, Vodafone Arena ile yeni bir devir açıldı. Siyah-beyazlı kulübün yeni yuvasıyla hem ekonomik hem de psikolojik olarak büyük güç kazanacağı aşikar. Islıklar, alkışlar ve tezahüratlar kadar etkili. Yeni desibel rekorları kıracak bir ambiyans var. FEDA diyen, CEFA çeken Beşiktaşlı'nın bu stattan kazanımlarıyla maddi ve manevi SEFA yolunun açıldığını söyleyebiliriz.
Şampiyonluğa emin adımlarla giden Beşiktaş açılışın hakkını verdi. Şenol Güneş'in, Kasımpaşa maçındaki kötü futbolu nedeniyle Beck'i kesip Serdar Kurtuluş'a görev vermesi gecenin sürpriziydi. Serdar, oyunda kaldığı sürece görevini başarıyla yaptı. Atiba'nın performansı Batalla'yı gölgede bırakırken, aradan sıyrılan Traore'nin nefes aldıkları ilk atakta beraberlik golünü bulmaları oyun planlarında değişikliğe gitti.
Beşiktaş ikinci yarıda da çok pozisyon buldu ve gereksiz bir rahatlıkla bunları değerlendiremedi. Stoch'un 3-2'ye getiren golü Şenol Güneş'in planlarını değiştirtti. Beck ve Tosic'i oyuna alarak yorulan beklerini güçlendirdi. Quaresma'nın uzatmalarda Hosagai'nin tuzağına düşüp atılması amatörlüktü. Beşiktaş yeni stadında taraftarın da desteğiyle altın değerinde 3 puan kazandı. Rakibi Fenerbahçe'yi psikolojik bir girdabın içine attı.