Biz üçüncülüğü cepte görüyorsak bu önemli bir gelişim kaydettiğimizi gösteriyor. Fatih Terim'in Milli Takım kariyerini incelediğimizde gördüğümüz şey: Hatalar yapmış ama her zaman bu hatalardan dönmüş, dünya çapında bir teknik adam… 1996 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'ne başladığı kadroyla bitirdiği kadroyu kıyaslarsanız 11'de yedi farklı oyuncu görürsünüz. 2008'de bu sayı sekiz. Günümüze gelirsek tablo yine aynı... İzlanda maçıyla Çek Cumhuriyeti maçı arasında da sekiz fark var. Puan durumuna bakarsak da bu farkı görüyoruz. İlk 5 maçlık fikstürde grubun 4 iddialı ekibi arasında sonuncuyduk, sadece 5 puan alabilmiştik. Şimdi ise 4 maçta 10 puan aldık ve en tepedeyiz. Hangisi doğru?
Teknik direktörün havuzunda çok oyuncu var. Genelde takımlar iskelet kadrolarıyla oynuyorlar. Bizde iskelet kadro yok. Bunun eksileri var ama artıları da var. İzlanda maçındaki Fatih Terim'le bugünkünü kıyaslarsan da konsantrasyon açısından daha pozitif bir hal görürsün. Bu da doğal olarak sonuçlara yansıyor. Bir avantajımız da gençleşmemiz oldu. Oğuzhan geldi, Hakan Çalhanoğlu var. Gökhan Töre, Serdar Aziz, Ozan Tufan… Sekiz sene sonra bile bu takım oynayabilir. Bu takım artık kaynağımızın oturduğunu gösteriyor. Sadece Fransa için söylemiyorum. 2018, 2020 için de bunu söylüyorum. Bir de önemli silahımız Arda zor şartlarda oynuyor. Şunu da not düşersek; Arda maç ritmini bulursa bu haliyle Barcelona'da banko oynar.
Konya'da sahaya çıkacak dokuz oyuncuyu gözüm kapalı sayabiliyorum. Üçüncü maç bunu yapamıyordum. Kalemizde bile arayış içerisindeydik, Volkan Babacan'da karar kıldık. Gelişe gelişe bugünlere geldik. Kura çekiminde Hollanda gider, İzlanda, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye'den biri gider, biri de play-off yapar diyorduk. İki senedir uzayda yaşayan birine bugünkü tabloyu gösterseniz inanmaz.
İzlanda takımındaki birçok oyuncu Premier Lig'de, Championship'te oynayan isimler. Milli maçta isteksizlik olmaz ama garantiledikten sonra konsantrasyon eksikliğinin olmaması mümkün değil. Dolayısıyla kaybetme ihtimalimizi çok düşük görüyorum. Artık biz kendi işimizi yapacağız.