Fenerbahçe, Bursa'daki ilk maçta elde ettiği 2-1'lik skor avantajını korumak adına bir 11 ve dizilişle sahaya çıktı. Bu da doğal... İstediği oyunu da oynayamadı hatta oyunun devamında her geçen dakika oyunu kötüye gitti. Dakikalar ilerledikçe skor dezavantajı futbolculara baskı oluşturdu. Hatta şampiyonluk yarışını en azından son haftaya taşımak için biraz da rotasyon yapmış... O da eyvallah... Ama bazen ilk maçlardaki bu avantajlı skor dezavantaja dönebilir. Açıkçası bence Fenerbahçe turu ilk maçta kaybetti, kazanarak...
Bu çok nadir olur futbolda ama stratejisini ilk maçtaki avantajlı skordan sonra önce oyunu tutmak adına uygulamak her rakibe karşı tutmaz... Neden?.. Fenerbahçe'yi değerlendirdik.... Bireysel performans adına, takım performansı adına kötü gününde olduğunu söyledik. Ama asıl neden Şenol Güneş ve Bursaspor gerçeği...
Şenol Hoca'nın Sakarya'dan sonra başlayan müthiş teknik direktörlüğü, eğitmenliği var.. Ve karşılığında hem oyuncu gelişimini sağlamak hem takımları geliştirmek hem de kendi adına da büyük başarısı söz konusu... Trabzon'da, A Mili Takım'da ve şimdi de Bursaspor'da hiç tartışmasız Türkiye'nin en heyecan verici futbolunu oynatıyor. Yeşil-beyazlılar oyunlarıyla keyif veriyorlar... Başakşehir'le birlikte ligin en organize takımı...
Kendi sahasında da deplasmanda da öne doğru oynama felsefesine sahip... Sağ bekinden sol bekine, Belluchi'den, Volkan'na kadar topla gidebilen oyuncuları var. Yani çalım atan oyuncusu var, ligin gol kralı var.. İçerde, dışarıda açık oynuyorlar. Dün de maçın her dakikasında oyuna artı ekleyerek haklı bir galibiyet elde etti. Rakibi Fenerbahçe'yi mental ve fiziksel olarak her dakika geriye götürdü, kendi adına da oyunu mental ve fiziksel olarak devamlı artıya taşıdı. Sadece dünkü Bursaspor değil sezon içindeki Bursaspor ve Şenol Güneş'e saygı duyulmalıdır.