Brezilya maçı çok önceden programlanmıştı... Sahada Dünya Kupası'nda (özellikle 7 gol yedikleri Almanya maçı) dersini almış bir Brezilya vardı. Kadrosundaki tüm isimler kaliteli ama teknik direktör Carlos Dunga, genç ve aç oyuncuları tercih ediyor. "EURO 2016 Eleme Grubu'nda 3 maçta 1 puan alırız" diye yapılmadığı için hesaplar, bu karşılaşmada alınan sonuç çok önemli Kazakistan karşılaşması öncesi düşük dönemimizde bizi iyice demoralize etti. Özetle şu; başından sonuna kadar direksiyon Brezilya'daydı...
İstedikleri gibi oynadılar, oyunu istedikleri yöne götürdüler. Geriye, yana, öne, canları ne istiyorsa onu yaptılar. Kazakistan maçı olduğu için Fatih Terim hazır olmayan oyuncuları oynattı. Büyük olasılıkla Kazakistan karşılaşmasında birkaç oyuncuyu farklı göreceğiz.
Teknik ve taktik olarak çok fazla bir şey söyleyemeyiz. 4-3-3'le başladık. Rakip 4-3- 2-1'le oynadı. Birinci ve ikinci bölgelerinde basit oynuyorlar ama üçüncü bölgeye çıkanca Neymar, Oscar ve Willian gibi oyuncuları var. Neymar ve Willian adeta şov yaptılar. Top bize geçtiğinde de yakın oynayarak, cılız bir iki pozisyon verdiler... Adeta gösteri yaptılar.
Bu ülkenin bir bireyi ve eski bir futbolcu olduğum için iki şeye çok üzüldüm:
Birincisi; olağanüstü bir uçurum oluşmuş iki takım arasında. Çok çok eski yıllara döndük bir anda. O zamanlar da böyle 4-0, 5-0'lı sonuçlar vardı. Buna çok üzüldüm.
İkinci üzüldüğüm şey ise; ne olursa olsun maça gelen taraftarların başta Caner olmak üzere oyuncularımızı yuhalaması. Çok anlamsızdı. Neymar'a, Willian'a saygı duymak güzel ama kendi futbolcularımıza yapılan saygısızlık da bir o kadar çirkin. Çok önemli bir Kazakistan maçı oynayacağız. İddiamızı devam ettirmek için mutlak kazanmamız gerek. Milli Takım'ın köstek değil destek olmaya gelen taraftara ihtiyacı var.