Fenerbahçe kazanmayı hak edecek bir futbol oynamadı ama harika goller attı. Aslında Fenerbahçe deplasmanlarda nasıl oynayacağını da tam bilmiyor. Mesela, kontratak oynaması gereken anlar, deplasmanlarda çok oluyor. Peki Fenerbahçe'yi ileri götürecek, çabuk çıkartacak Rodrigues niye oynamaz, anlayamıyorum.
Aslında ilk devre Fenerbahçe derli toplu oynasa da temposu çok düşüktü. Deniz Türüç'ün attığı gol, belki biraz Rizespor kalecisinin hatası ama izlenmesi keyifli bir goldü. Tam Fenerbahçe öne geçmişti ki birkaç dakika sonra sezon başı yediği o komik gollerden birini yedi. Ceza alanı içindeki defans oyuncuları pozisyon alma ve markaj konusunda büyük hatalar yapıyorlar. Bu beraberlik golü maçı eşitledi.
Çaykur Rizespor haklı olarak geride bekleyip rakibe alan vermeyip kontrayı düşündü. İkinci yarıda maç rölantideyken sahneye Jailson çıktı. 35 metreden öyle bir vurdu ki topu ancak filelerde gördük. Yılın en güzel gollerinden biri. Belki de Jailson'un hayatında attığı en güzel gol. Ama şurası mutlak ki Jailson'un bu golü, Fenerbahçe için eğer şampiyonlukta sonuna kadar gidecekse çok önemli bir kilometre taşı. Sonuçta Fenerbahçe şampiyonluk yarışındaki diğer rakipleri gibi puan kaybetmeden haftayı kapattı. İyi oynamasalar da Rize deplasmanları hep zordur. Dolayısıyla da 3 puan ilerisi için çok değerli.
Hakem Halil Umut Meler, oyun genelinde dört dörtlük maç yönetti ama öyle bir pozisyon var ki eğer Fenerbahçe puan kaybetseydi büyük problem olurdu. İlk yarıda Vedat Muriqi'e yapılan mutlak bir penaltı var. Arkadan omuzlarına basılarak açık bir şekilde yere düşürülüyor. Ama hakem çalmadı, VAR daveti de gelmedi