Önce Ersun Yanal'a sormak istiyorum; kardeşim sen geldin de bu takımda ne değişti? Bana değişen bir tane olumlu şey söyle. Üstelik yönetim fedakarlıklar gösterip devre arası önemli oyuncuları transfer etti. Dün gece kazandın, peki hak ettin mi? Kesinlikle hayır. Ey Ersun Yanal! Oyunda bir dakika olsa da inisiyatifi ele geçirebildin mi? Attığın goller dışında önemli pozisyonlar var mı? Manasız bir futbol, şablonu belli olmayan bir oyun düzeni, Moses dışında etkili olan hiçbir oyuncusu yok ve sözüm ona F.Bahçe Ersun Yanal'a göre sezonun ikinci yarısında en fazla puan toplayan takım olacaktı.
F.Bahçe dün gece ucuz kurtuldu. Maçın tamamında dominant bir futbol ortaya koymadılar. Üstelik ilk golü de F.Bahçe yedi. Sivas soldan geldi, organize oynadılar. Özer Hurmacı'ya çok güzel çıkarttılar ve o da Sivas'ı öne geçirdi. İşte o dakikada hiç kimse geri kalan kısıtlı dakikada F.Bahçe'nin kazanacağını düşünmemiştir. Sakın geride kalan dakikalarda F.Bahçe'ye maçı kazandıran oynadıkları futbol diye düşünmeyin. Bu golden sonra Soldado'nun şok golü geldi, ardından da bitime dakikalar kala Mehmet Ekici'nin kapalı köşeden attığı golle F.Bahçe 3 puanı aldı. Hepsi bu! Dün gecenin tek kazancı 3 puan.
Aslında 'Sıkıntılı dönem yaşayan F.Bahçe için önemli 3 puandı' derseniz, bir mesele yok. Ama ortaya konan futbol hem çok üzücü hem de çok rahatsız edici.
Bu futbolla, bu oyun anlayışı ile F.Bahçe evinde şu veya bu şekilde kazanıyor. Ama ya deplasmanlar? İşte orası büyük bir soru işareti. Sivas'ı oynadıkları futboldan dolayı kutluyor ama yedikleri manasız gollerden dolayı da kınıyorum. Pekala galip gelip ya da puan alıp evlerine dönebilirlerdi.
Bana göre sahanın en başarılı ismi, maçı büyük bir olgunluk ve büyük bir başarı ile yönetmiş olan hakem Bülent Yıldırım'dı.