Dün gece maç mı izledik, küfür kafir mi dinledik pek anlayamadım... Fenerbahçe taraftarının 90 dakika boyunca Beşiktaş'a, Şenol Güneş'e ve rahmetli Süleyman Seba'ya yönelttikleri ağır küfürleri kabul etmek mümkün değil. Bunu söyleyip maça geçelim...
İlk 20 dakika Fenerbahçe, bütün inisiyatifi ele aldı, iki gol attı, hatta üçüncüyü de attı ama hakem yardımcısının yanlış kararıyla nizami golü iptal etti. Ondan sonra da devre sonuna kadar kontrol Antalyaspor'a geçti.
Aatif, enteresan goller atıyor. Dün gece de çok güzel bir gol attı. Soldado da öyle...
İspanyol oyuncunun gol sayısı az ama Türkiye'de vuruş taktiği ve gol kokusunu alma konusundaki en önemli golcü. İlk yarının sonunda Fenerbahçe'nin kronik hastalığı bir kez daha ortaya çıktı, Skrtel'in yaptığı amatör bir oyuncunun bile yapmayacağı bireysel hata ile Antalyaspor'un golü geldi.
Düşünebiliyor musunuz maç 3-0 olup orada bitecekken önce yardımcı hakemin yanlış kararı, sonra da Skrtel'in Antalyaspor'a ikram ettiği gol, rakibin maça tutunmasını sağladı.
İkinci yarı birşey olabilir mi diye düşündük ama Antalyaspor kötü bir takım... Belki de şu anda Karabükspor'la birlikte Süper Lig'in en dirençsiz, en fazla hata yapan takımı. Nitekim ikinci yarıda Fenerbahçe'nin üçüncü golü yine hatalar silsilesiyle geldi. Antalyaspor ayağındaki topu Fenerbahçe'ye verdi, Dirar-Giuliano işbirliği ile sarı-lacivertli takım üçüncü golü attı ve maç orada bitti.
Süper yedek Valbuena da oyuna girip son golü atınca Fenerbahçe, zaten kağıt üzerinde favori olduğu maçı sorunsuz kazandı.
Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe rakiplerini takip etmeyi sürdürüyor ama yapabilecekleri pek fazla bir şey yok. Sadece bekleyecekler. Üstekiler puan kaybederse Fenerbahçe yukarı çıkacak. Ve Fenerbahçe'nin bundan sonra da puan kaybedeceğini hiç düşünmüyorum.
Allah Antalyaspor'a kolaylık versin...
Puan olarak birkaç takımın üzerindeler ama kalite olarak asla Osmanlıspor, Atiker Konyaspor ya da Aytemiz Alanya'dan iyi değiller...