Dün gece sadece puan maçı oynadık. İyi oyun, kötü oyun, öne çıkan futbolcu vesaire hiç önemli değildi. Kazanılması önemliydi.
Çünkü Kosova'da yaşanabilecek bir puan kaybı dükkanı kapatmamıza sebep olabilirdi. Oyuna iyi başladık.
İlk 5-10 dakika Kosova kafasını bile kaldıramadı.
Ve bu dakikalarda da Volkan Şen güzel bir gole imza attı. Cengiz, solda Hasan Ali'ye bıraktı. Hasan Ali de mükemmel bir orta ile Volkan'a golü attırdı.
Volkan ufacık ama kafa topunda kendinden çok uzun defansın önünde iyi bir zamanlama ile kafayı vurabilmesi önemli bir başarı.
Bu dakikadan sonra maç dengelendi.
Özellikle kaptırdığımız toplarda orta sahada çok açık verdik. Adamlarda birkaç süratli oyuncu var. Kapasiteleri sınırlı ama sürat ve driplingleriyle etkili olabiliyorlar.
Maçın dengelendiği bu dakikada yan toptan gereksiz bir gol yedik.
Yenmemesi gereken bir goldü. Amir Rrahmani'nin birkaç defans oyuncusunun arasından kalkıp kafayı vurması daha doğrusu ona o kafanın vurdurulması önemli bir zafiyet.
Allah'tan bu golden hemen sonra yine bir yan topta Cengiz'in golü geldi. Her ne kadar orta sert gelmese de Cengiz de topa iyi vurmasa bile Çağlar'ın sırtına çarpan top hafif yön değiştirip köşeden gol oldu.
İkinci yarı Kosova bize fazla problem yaratmadı. Oyuncu kaliteleri, oyun anlayışları bizim çok altımızda. Ve ikinci yarıda da Burak ve Ozan da attıkları gollerle galibiyeti perçinleyen isimler oldular.
Görünen o ki Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Emre Mor, Yusuf Yazıcı ve hatta birkaç genç oyuncu daha Milli Takımımızın geleceği. Onlarda ısrar edilmesi gerekir. Mesela Bundesliga'da oynayan defans oyuncusu Çaglar her maç üstüne koyarak ilerleyecek. Cengiz ve Yusuf da öyle. Artık bundan sonra geriye 4 maçımız kaldı. Çok ciddi maçlar. En azından Hırvatistan veya İzlanda'dan birini Türkiye'de yenmeliyiz. Diğerine de yenilmemeliyiz. Yoksa ilk 2 şansımız dün geceki galibiyete rağmen çok zora girer.
Çağlar, Cengiz, Emre, Yusuf ve hatta birkaç genç oyuncu daha Milli Takım'ın geleceği. Onlarda ısrar edilmeli.