Ve dün gece Fenerbahçe havlu attı... Beraberlikte bile çok ciddi sıkıntılar çekecekken, maçı kaybettiler. Sorumsuzca oynadılar, mücadele etmediler ve 25 milyon Fenerbahçeli'ye büyük bir hüsran yaşattılar... Bu tablo kimin eseri ilerleyen haftalarda bunu tartışacağız... Ama milyonlarca para verilip alınan oyuncuların dün geceki haline baktığımızda "Bu paralar nereye harcanıyor" demekten kendimizi alamadık.
İlk yarı kötü oynayan bir Fenerbahçe ve çok önemli bir pozisyonu kaçıran Başakşehir vardı...
Bu pozisyonda top biraz geriye atılmış ya da Volkan biraz geç çıksa Başakşehir skor avantajını daha ilk yarıda eline geçirebilirdi. İkinci yarı yine değişen birşey olmadı. Ta ki sahneye Edin Visca çıkana kadar... Uyuyan maçı uyandırdı. Art arda iki tane benzer gol attı ve Fenerbahçe'nin şampiyonluk umutlarını bitiren isim oldu... Fenerbahçe camiası çok ciddi bir özeleştiri yapmak zorunda.
Terraneo'ya birçok şeyi teslim ettikten sonra hala kamuoyunca bilinmeyen bir nedenle kovulması, Vitor Pereira'nın getirilmesi, Van Persie gibi ahı gitmiş, vahı kalmış bir eski yıldıza milyon Euro'ların verilmesi hangi felsefenin ürünüdür. Konuşacak çok şey var. Ama şimdi değil. Fenerbahçe'nin sadece kötü futbolunu eleştirmiyoruz. Aynı zamanda vurdum duymaz mücadelesi, sorumluluk mücadelesi zayıflamış bazı oyuncular ve pek tabii ki bir çok hayati konuda yanlış kararlar vermiş yönetim Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna kan doğradı.
Peki bundan sonra ne olacak?
Fenerbahçe iki maçını kazansa da Beşiktaş'a bir puan yetiyor. Yani Beşiktaş şampiyon oldu diyebiliriz.
Ama asıl problem bundan sonra Fenerbahçe'de...
Taşlar yerinden oynar mı? Buna camia karar verecek.
Dün Fenerbahçe şampiyonluğu kaybetti ve bence Fırat Aydınus da hakemlik kariyerini noktaladı...
Hem ayıp hem günah hem de bir hakeme hiç yakışmıyor.
Skora göre kart ver, konjektüre göre fauller çal sonra da ben hakemim diye ortalarda dolaş!