Fenerbahçe'de planlar yapılıyor ya da planlananların olması için son düdük bekleniyor. Başkan Ali Koç'un son açıklamalarından anladığımız bu... Kimlerin gideceği, kimlerin geleceği, hangi fırsatların bekleneceği ve yeni teknik direktörün direktifleri, hep ellerinin altında. Ağustos ayı ile birlikte bugünün planları, yeni sezonun "gerçekleri" olacak.
İki sezonluk "seri acemiliklerin" ardından, bu kez olanlardan ders çıkardıkları izlenimini de verdiler. Aykut Kocaman ile devam etmedikleri için yanlış yaptıklarını da söyledi Ali Koç, geleceğin planlamasındaki hedeflerini de gösterdi. İşin iyi tarafı artık sosyal medyadaki heyecanlı cahiller üzerinden kulübü yönetmekten de vazgeçmiş görünüyorlar. "Bakmıyorum" diyor ama Hasan Ali linç edildiğinde hangi hesapların, nasıl ve ne zaman harekete geçtiğinin detaylı bilgisine de sahip olduğunu söylüyor. İş yapacak ama önce "Kim ne der?" diye soruyor kendine. Halbuki her taraftar en iyisini ister. Bunun için de var olanı ısrarla beğenmez. Yönetici ise şartların en iyisini yapmak zorundadır. Bu farkı anladıklarında da sorunları çok rahat çözecekler.
Başakşehir farkı
PUAN farkının dörde çıkmasıyla birlikte Başakşehir şampiyonluğun en güçlü adayı oldu. Şu anda Avrupa Ligi'nde çeyrek final kovalıyor. Ağustostaki eleme maçlarına "şampiyon" olarak da giderse, zaten görüşmelerin yapıldığı yatırımcıların iştahını da kabartan bir kulüp olacak. Borcu-harcı yok, stadı var, iyi bir takıma sahip... Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılacak bir takımdan bahsediyoruz. Eğer Göksel Gümüşdağ yabancı bir ortaklığa gider ve kulübe ciddi para sokmayı da başarırsa, doğru transferlerle ligin en güçlü ekibini oluşturabilirler. Diğerleri kendi dertleriyle uğraşıp, kadrolarını bile koruyamazken, Süper Lig'e en az üç sezon damga vuracak yeni bir karaktere hazır olun derim.
Vedat Muriqi formülü
RİZESPOR'DA parladı Vedat Muriqi... Okan Buruk'un ona özel kurduğu sistemde önemli bir dişli olduğu gibi, hem oynadı hem oynattı. F.Bahçe'de ise düzen daha farklıydı. Muriqi'e yemeği yapması değil, yemesi için görev alanı ayrıldı. Stoperlerin arasına gömüldü kaldı. Rekabet yaşamadığından veya kuvvet olarak geri kaldığından, çoğu zaman da baş edemedi markaj ile. Ersun Yanal, ceza alanı çevresinde Kruse veya Rodrigues'i onun pas kanallarına sokmak istedi. Dar alan-az zaman ikilisi ile karşılaştılar bu kez. Gürkan Kubilay'ın analizlerinde 10 şuttan sadece birini kaleye isabet ettirebildiğini gördük F.Bahçe'nin. 'Üst düzey takımız' veya 'yıldız futbolcuyuz' diyenlerin önüne koyup, "O zaman bu ne?" diye sorabilirsiniz. En önemli sorunu lider karakterde yaşadılar. 39'luk Emre dışında formayı sahiplenen, "itiraz eden" oyuncu olmadı. Öncelikle Türk oyuncular, sonrasında altyapıdan gelecek Ömer Faruk, kiralıktan dönecek Oğuz Kağan gibi zor anlarda saklanacak değil, sorumluluk alacaklardan oluşan takım iskeleti gerekiyor.