Bazı zamanların keşkesi boldur. Daha iyisini yapabileceğinizi düşünür ama eldekiyle yetinirsiniz. Bunun sonuçları da insanı içten içe çok üzer. Beşiktaş, sezona girerken oluşturduğu kadrosunun büyük hayalini Şampiyonlar Ligi'ne göre yapmıştı. Ama karşılaşılan son durum ve eksiklikler Beşiktaş'ı düşündüğünün çok çok gerisine itti. Ajax karşısında, bu elde olan mevcutla da en iyisini yapmaya çalıştı. Bu kadronun aldığı sonucu kritik etmek veya eleştirmek çok doğru değil. Neredeyse Beşiktaş'ın ilk 11 olarak gördüğü en az 7 oyuncusu ilk 11'de yok. Bunlara alternatif, ilk 11'de oynayabilecek kulübe gücü olan oyuncuları kulübede de yok! O yüzden Ajax gibi oturmuş, oynadığı son 8 lig maçının yedisini kazanmış, uzun dönemdir ciddi bir yapılanma içerisinde olup Avrupa'da final oynayabilen bir takıma karşı işi kolay değildi. Sahada kolay da olmadı. Ajax istediği gibi oynadı, oyunu kontrol etti, goller attı… Yani aslında kendine olabilecek tüm avantajları, Beşiktaş'ın da bulunduğu pozisyonu iyi değerlendirip kendi lehine kullandı. Kenan'ın ayağından gelen golün değeri ve anlamı çok büyüktü. O da maalesef hakemin vicdanına takıldı. Beşiktaş adına belki bu kadar sıkıntılı bir dönemde güzel olan şey, şans alan Can, Serdar, Berkay gibi genç oyuncuların bu takım için süreç içerisinde bir kazanç olacaklarını göstermeleri oldu. Aslında Beşiktaş, bu sezon oluşturduğu ideal 11'ini bu tür maçlarda sahaya çıkartabilse Ajax karşısında hem kafa kafaya oyun hem de skor ortaklığı yaşayabilirdi. Ama dediğimiz gibi sakatlıklar, eksikler, Beşiktaş'ın belini değil her yerini büktü.