Son prova göz doldurdu. Milli Takım'ın temposunu da oyun hakimiyetini de çok beğendim. Özellikle kadro dengesi çok yerinde. Hem oyun kalitesi yüksek hem de kişisel öz güvenleri üst seviyede. Sezonun yorgunluğunu oyuncular bir kenara bırakıp Milli Takım'ın önündeki hedefe kilitlenmiş durumdalar. Hazırlık maçları özellikle bu tür dönemlerde kolay değildir. Hem hazır olmak istersiniz hem de temkinli. Hem yüksek tempo yapmak istersiniz hem dikkatli olmayı bir kenarda tutarsınız. Çünkü 1 hafta sonra hayalini kurduğunuz bu turnuvayı oynama düşüncesi ister istemez bu düşünceleri hissettirir. Fakat forma giyen bütün oyuncularımız maç boyunca işin hep pozitif tarafına baktılar. Performanslarını üst seviyede tutarak işlerini ciddiye aldılar. Bir kez daha gördük ki uluslararası çapta çok kaliteli oyuncularımız var. Dün akşam forma şansı bulan oyuncularımızın birkaçı dışında tamamı yurt dışında forma giyiyor. Orada elde ettikleri kazanımı ve gelişimleri Milli Takımımız'a yansıtmış durumdalar. Bu da seviyeyi yukarıya çekiyor.
İlk 11, ikinci yarı başlangıcında oyuna giren Cengiz ve Kaan ile beraber Şenol hocanın Avrupa Şampiyonası'ndaki oyun başlangıcını gösteriyor. Bu futbolcuları heyecanlandırır mı heyecanlandırır. Etkili olurlar mı? Olurlar. Kazandırırlar mı? Kesinlikle. Oyun coşkuları olur mu? Şüphe yok. Başarı yakalayabilirler mi? Sonuna kadar inanıyoruz.
Kimin oynayacağı sorularından çok, bir turnuvaya giderken omurgası, şablonu ve aşağı yukarı ilk 11'i belli Milli Takım ile başlangıç yapıyoruz. Bu yakalanan kadro istikrarını gösteriyor. Bu istikrar turnuva oynama alışkanlığını da beraberinde getiriyor. Dün akşam gördük ki 'Bizim Çocuklar' her yönüyle Avrupa Şampiyonası'na hazırlar. Zafer onları biz de onların başarılarını bekliyoruz.