Üç günde bir oynanan maç sıklığında doğal olarak takımlar yorgun. Dolayısı ile oyuncular da yorgun. Bu yorgunluğun üzerine bir de 21. dakikada 10 kişi kalıp bütün maçı bu şekilde oynamak kolay bir iş değil. N'Sakala'nın üst üste gördüğü iki sarı kartı kendisine "Gel şunu bir anlat, nasıl oldu?" diye sorsak, ne anlatabilir ne de kimseyi ikna edebilir. Akılalmaz sorumsuzca bir davranış.
Takımını 10 kişi bıraktıktan sonra Beşiktaş bunun elbette eksikliğini yaşadı. Bir de buna Ljajic'in hızı yürümekten öte geçmeyen eksik performansı eklenince buradan dönmek kolay olmadı. Fakat irade olarak Beşiktaş hiç pes etmedi. Maçın son dakikasına kadar eksik kalmasına rağmen rakibini sahasında tutup, oyuna hükmetti. Yakalanan pozisyonlar da var... Ben bu mücadeleyi ve kazanma azmini alkışlıyorum. Kolay değil... Hem eksik kalıp hem de bütün maçı domine etmek ancak kaliteli takımların işi... Üst üste tüm maçlarda oynayıp doğal olarak yorgunluk gösteren Aboubakar ve sonradan oyuna giren Atiba gibi oyuncuları da bu süreçte hoş görmek lazım. Ama Sergen hoca yaptığı rotasyon ve değişikliklerle bu zorlu dönemde alabileceği maksimum katkıları alıyor.
Bu performansın içerisinde öne çıkan ve takdiri hak eden oyuncular var. En başa Ghezzal'ı yazalım. Onun yanına da Josef'i ve Rosier'yi ekleyelim. Sonradan oyuna giren N'Koudou'nun oyuna yaptığı katkıyı da ilave edelim. Kolay iş değil. Oyunda hiç teslim olmadan, rakibini oyun ve pozisyon olarak bu şekilde ezmek üst seviye takımlara özgü. Beşiktaş ne istediğini bilen bir takım olarak bunu tüm rakiplerine performansıyla dikte ediyor... Etmeye de devam edecek...
Böyle mucizevi galibiyetler rakiplerine verilen en açık mesajdır. Takımın ve camianın şampiyonluk inancını en üst seviyeye çıkartan mükemmel anlardır. Söze ihtiyaç duymaz. İcraata bakmak yeterlidir.