İstanbul'da önceki akşam spor adına çok güzel saatler yaşadık. Onları anlatmadan önce Türk sporuna ve Türk futboluna Başakşehir Fatih Terim Stadyumu gibi bir kompleksi kazandıranlara teşekkür etmek gerekir.
Başta Başakşehir Spor Kulübü Başkanı Sayın Göksel Gümüşdağ, İstanbul Bş.Bld. Başkanı Kadir Topbaş, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç ve emeği geçen herkese kendi adıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Soyunma odaları, dinlenme odaları, zemini, tribünleri ile dünya standartlarında bir stat yapılmış.
Sayın Başbakan'ın futboldan gelme bir kişi olması ve sporu çok sevmesinin ülke genelinde bir çok stat yapılmasında hiç şüphesiz büyük payı var.
SADECE SPOR KONUŞULDU
Önceki gece;
siyasetin uzağında, ambiyans olarak da sadece sporun konuşulduğu bir organizasyon vardı. Sporcusu, sanatçısı, yöneticisi, iş adamı ve tribünlere gelen vatandaşıyla çok güzel bir 3 saat geçirdik. Tabii ki biz eski sporcular ve sanatçı kardeşlerimiz için
Başbakanımız'la bir arada top oynamak da ayrı bir onurdu. Benim sporculuğum döneminde Başbakanımız futbolu bırakıp siyaseti tercih etmişti ama hala iyi bir futbol izleyicisi.
Maçtan önce soyunma odası koridorlarında bütün arkadaşlarımızla sohbet edip, bol bol futbol konuşup dertleştik. Tek tek takımlar ya da futbolcular değildi konuşulan. Konuşulan ülke futbolunun daha iyi yerlere gelmesi için yapılması gerekenler ve yapılacak yeni tesislerdi.
TERİM ADI BÜYÜK SÜRPRİZ OLDU
Başbakanımızın oynadığı futbol bana sürpriz gelmedi. Çünkü
ben daha önce kendisiyle İstanbul Belediye Başkanlığı yaparken yine birlikte oynama şansını bulmuştum. Sayın Erdoğan benim için Başbakan olmasının yanında bir de ağabey. Güzel kalbi olan ve sadece Türkiye'ye hizmet etmek isteyen bir ağabeyimiz. Başbakanlığını bir kenara koyarsak
önceki gece sahada bir ağabey olarak bizimle birlikteydi. Fatih Terim'in adının stada konması da sürpiz oldu. Terim hocamız gibi bizler de orada öğrendik ve en az onun kadar duygulandık.
FUTBOLCUYUM DİYEN ATAMAZ
Sayın Başbakanımız o kadar yorgun olmasına, günlerdir uzun seyahatler yapmasına ve üstelik aynı gün Diyarbakır mitinginden gelmesine rağmen sahada gayet iyiydi.
Eski futbolcular zaman içinde güçlerini kaybedebilirler ama vuruş özelliklerini kaybetmezler. Başbakanımız çok kişinin atamayacağı nefis goller attı. Bu kadar yorgunluğun arasında kendisi de stres atmış oldu. 3 golü de jeneriklik gollerdi açıkçası.
BANA GETİRİN BEN ATARIM
Bizim turuncu takımın teknik direktörü Fatih Terim'di. Sahaya çıkacak kadroyu Terim belirledi. Biz turuncu takım saha içinde toplanıp kimin hangi pozisyonda nasıl oynayacağını konuştuk. Başbakanımız bize taktik vermedi.
Nasıl oynamamız gerektiği konusunda bir yorum yapmadı ama oynayınca gördük ki Başbakanımızın taktiği zaten belliymiş, "Bana getirin ben atarım" taktiği ile oynadı. Gayet de başarılı oldu.