Geçen hafta Türk futbolunda kıyamet kopacak demiştiniz. Kıyamet koptu... Ne düşünüyorsunuz?
Kıyametin kopacağını zaten iki yıldır söylüyorum.
İki yıldır ve özellikle de Yıldırım Demirören federasyonu, süreci çok ama çok kötü yönetti.
Sandılar ki hiçbir şey olmaz, biz içeride bu işi boğarız, kendi aramızda çözeriz ve bir şekilde UEFA'yı da hallederiz.
Hatta belki de UEFA'da bazı isimleri bağlamak amacıyla büyük paralar döndü. Tabii ki bu paralar yerine ulaşmayıp sadece totocuların cebinde kaldı. Şimdi Türk futbolunun kayıplarına bakalım...
Dünyaya rezil olduk; şikeden dolayı iki takımımız ceza aldı, başkan ve idareciler cezalarını öğrenmek için sırada bekliyorlar.
Ve sonra tabi ülke içinde yaşanacak korkunç büyük problemler var. İşte bu
'Türk kafası', bize bir şey olmaz mantığı Türk futbolunu çamur haline getirdi.
Türkiye Futbol Federasyonu şimdi ne yapmalı?
TFF acilen istifa etmeli. Bunun için çok farklı nedenler var.
İlki UEFA kararıyla özellikle TFF'ye bağlı bazı kurumların pislikleri örtmek amacıyla göreve geldikleri belgelendi. Zira UEFA, TFF'nin üzerinde bir kurumdur. Her ne kadar Tahkim Kurulu kararları kesindir diye bir anayasal hüküm olsa da Bursaspor'un cezasının kaldırılmış olması Tahkim Kurulu'nun kararlarının da değişebileceğinin göstergesidir.
Diğer bir neden ise TFF Başkanı Yıldırım Demirören Beşiktaş başkanıyken asbaşkanı şike yaptığından dolayı Beşiktaş, UEFA'dan ceza aldı.
Bu federasyon ve kurulları artık bu süreci yönetemezler. Etik olarak da, kanunen de süreci yönetmeye hakları yoktur.
Türk futbolu babayiğit arıyor
Siz hep durumun ciddi olduğunu söylediniz ama ısrarla bu işin üstü kapatılmaya çalışıldı. Şimdi ne düşünüyorsunuz?
Güneş balçıkla sıvanmaz. "
Her şeyi halının altına süpürmekle temizlik olmaz" demiş atalarımız. Ne derece haklı oldukları bugün ortaya çıktı. Görünen o ki Fenerbahçe en az iki sene Avrupa'da olmayacak. Beşiktaş da bir yıl. Yine görünen o ki başta Aziz Yıldırım olmak üzere bazı idarecilerimiz ömür boyu boykota varan cezalar alacak. Ama asıl problem Trabzonspor açısından yaşanacak. Gönlünde beyninde biraz adalet olan bir insan bu dakikadan sonra 2010-11 sezonu şampiyonunun kim olduğunu bilir. 3 Temmuz'dan 3 ay sonra söylemiştim
"Fiilen şampiyon Trabzonspor" diye. Şimdi bu şampiyonluğu Trabzon'a verebilecek bir yiğit arıyor Türk futbolu. Üstelik Trabzon'a hakkı olan kupayı vermek babayiğitlik de değildir. Adamlığın gereğidir.
Hz. Ömer benzetmesi
Gelelim Ufuk Özerten'e... "Bu işi Hz. Ömer mezardan çıksa çözemez" dedi. Sen ne anlarsın Hz. Ömer'den, ne anlarsın futbol etiğinden? Sana futbol etiğinin ne olduğunu amirin UEFA gösteriverdi. Bu iş sucuk, salam ya da pastırmayı tartıp satmaya benzemez. Bu iş kimsenin etkisinde kalmadan rahmani kararlar vermekle olur.
Zamanlama olarak oldukça manidar!
Yıldırım Demirören'in "Bizim için konu bitti. Artık açmayacağız" söylemi var. TFF Başkanı nerede hata yaptı?
TFF Başkanı sözüm ona ben bu işi kapatırım diye geldi. Yanındaki bazı hırsızlar "Biz bu işi çözüyoruz, ver 5 milyon Euro, 10 milyon Euro" dediler belki de. Bunları spor camiası çok fazla duydu. Milyonlarca Euro'nun UEFA'ya gittiği konuşuldu. Doğru yanlış bilmiyorum.
Ama ben Hatice'ye değil neticeye bakarım. TFF'ye göre iş Hatice'ydi ama UEFA tüm Türkiye'ye neticeyi kilitleyiverdi.
UEFA'nın bu kararının siyasi olduğunu düşünüyor musunuz?
Şeytanın avukatlığını yaparsak Gezi Parkı olaylarından hemen sonra siyaseten ve sosyal asayiş yönünden bu sıkıntılı kararın verilmesi manidar. Ama içerik olarak değil zamanlama olarak manidar. Zamanlama manidar olsa bile iş olacağına varır derler. Ve iş olacağına vardı.
Puan silinip bu iş bitecekti
Bu tablo bekleniyordu. Mehmet Ali Aydınlar döneminde bu iş çözülseydi bugünlere gelinir miydi?
Mehmet Ali Aydınlar döneminde konsensüs sağlanmıştı. Bazı takımlardan belli oranda puanlar silinip süreç bitecekti. Üstelik bu nedenle lige ilk defa playoff sistemi getirilmişti. Bunun amacı Fenerbahçe'den puan silindikten sonra play-off'ta sarı-lacivertlilere bir şans daha sağlanmasıydı. Ama çok bilmişler TFF Genel Kurulu'nda ukalaca, küstahça, bize bir şey olmaz sapıklığıyla
"Bizden yarım puan bile silemezsiniz kardeşim" naraları atıyordu. Şimdi o nara atanların yüzünü görmek isterim.
Hem Türk futbolunu rezil ettiler hem Fenerbahçe'ye büyük zararlar verdiler. Ve maalesef bu tabloya çanak tutmuş ve hala çanak tutan bazı satılmış basın mensupları da var. Türkiye onları çok iyi biliyor, onlar da kendilerini.
Hadi şimdi çözün bakalım da görelim!