MURAT ÖZBOSTAN
Levent Bey seçilmiş bir yönetici değil, atanmış bir yönetici. Geçmişte görev yapan eski başkan ya da yöneticiler hakkında konuşması hoş değil. Aysal'a birisi yanıt verecekse, bu isim Başkan Dursun Özbek'tir.
ÖMER ÜRÜNDÜL
Yaşanan bu tip olaylar sürpriz değil. Şu atmosferde bu tip söylemlerin gündeme gelmesi hem takıma hem de camiaya zarar veriyor.
GÜRCAN BİLGİÇ
Galatasaray'da kimse bel üstü çalışmıyor. Söylenenlere, yazılanlara baktığımız zaman herkes cahil, kimsede ahlak kalmamış ve herkes beceriksiz.
LEVENT TÜZEMEN
Yöneticiler bugün var yarın yok. Ama G.Saray hep var olacak. Kişilerin çatışması camiaya zarar veriyor. Ortak akıl üretmek zor olmamalı
METİN TEKİN
Galatasaray artık bu sezonu Riekerink ile tamamlamalı. Şu dönemde teknik heyette yapılacak değişiklik takıma katkı sağlamaz.
Süper Lig'de 16 hafta aradan sonra liderlik koltuğunun sahibi değişti, Beşiktaş zirveye kondu. Galatasaray ise şok Karabük yenilgisi ile sarsılırken, kulislerde Levent Nazifoğlu'nun sert açıklamaları ve Riekerink'in durumu tartışıldı. Sabah yazarları Galatasaray ve Beşiktaş'ın gündemini değerlendirdi.
1- Galatasaray'da Levent Nazifoğlu, kulübün eski yöneticilerine çok ağır ithamlarda bulundu, ortalık karıştı. Sizce hedefleri olan bir takımın bu tarz polemiklere girmesi doğru mu?
LEVENT TÜZEMEN: Galatasaray tarihinin sportif başarı açısından en önemli başkanı Faruk Süren'dir. Ama G.Saray'da borçlanmanın da ilk mimarı Süren olmuştur. Alp Yalman seçim kaybettiği Süren'e kulübü teslim ettiğinde G.Saray'ın 9 milyon dolar parası vardı. Süren sonrası hızla yükselen borçlar, maalesef "Çilek" olarak Sneijder ve Drogba'yı getiren Ünal Aysal döneminde zirve yaptı. Aysal'ın harcadığı paralar yüzünden Avrupa'dan men cezası aldı. Geçenlerde Aysal yönetiminin başarılı ismi Mehmet Cibara, içinde bulunduğu yönetimin isimlerine bir yemek verdi. O yemekte eski başkan Ünal Aysal ve ekibi, Özbek yönetimine seçim tarihine kadar tam destek verilmesi kararını aldı. Hatta Aysal'ın, "Bizim Ankara'da halledemediğimiz tüm işleri Özbek halletti" dediğini duydum. Atanmış bir yönetici olan ve eski sporcular derneği başkanlığını da yapan Nazifoğlu'nun ekonomik açıdan geçmişe yönelik yaptığı eleştirilerin yanlış olduğunu düşünmüyorum. G.Saray'da görev almış başkan ve yöneticilerin birbirlerinin arkasından hakaret içeren söylemleri de doğru bulmuyorum. Yöneticiler bugün var yarın yok. G.Saray ise hep var olacak. Kişilerin birbirleriyle çatışması camiaya zarar veriyor. Eğer ortak menfaat G.Saray ise bir araya gelip ortak akıl üretmek zor olmamalı.
GÜRCAN BİLGİÇ: G.Saray içinde çekişmeler yaşıyor. Kulübün ağır toplarıyla mevcut yönetim arasında ciddi şekilde savaş var ve kimse bel üstü çalışmıyor. Söylenenlere, yazılanlara baktığımız zaman herkes cahil, kimsede ahlak kalmamış ve herkes beceriksiz. Nazifoğlu'nun kendi kongre üyelerine karşı sarf ettiği sözler, iç bünyedeki gerginliğin tırmanmış hali ve bu polemiği sadece o yapıyor. Başkan Özbek, bu tür bir çatışmada muhalefete karşı mesafeli dururken, muhakkak ki Özbek'in izni ve onayıyla ağzını bozan Nazifoğlu oluyor. Aysal yönetiminin başıbozukluğunu görünce Riva projesini ona yaptırmadılar. Bu izni almak için Ünal Aysal'la aynı söylemle kürsüye çıkan (yılda 80 milyon Euro faiz ödeyerek kulübü kurtaramayız. Riva ile borçları sıfırlamamız lazım) Dursun Özbek'e yetki verildi. Şimdi Dursun Özbek dediğini yaparsa efsane başkan olacak. Buna inanmayanlar da son kurşunun daha emin ellerde olmasını istiyor ve bu kaosta müthiş bir öfke birikimi var.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Bu tip olaylar sürpriz değil. Yalnız Galatasaray Kulübü ile de ilgili değil. Şu atmosferde bu tip söylemlerin gündeme gelmesi hem takıma hem de camiaya zarar verir diye düşünüyorum. Ama biz ne söylersek söyleyelim konuşan istediği zaman konuşuyor.
MURAT ÖZBOSTAN: Levent Bey seçilmiş bir yönetici değil, atanmış bir yönetici... Geçmişte görev yapan eski başkan ya da yöneticiler hakkında konuşması hoş değil. Eğer Ünal Aysal'a birisi yanıt verecekse, bu isim başkan Dursun Özbek'tir. Belli ki Ünal Aysal, sıcak mesajlar vererek başkanlığı tekrar düşünmeye başladı. Her ne kadar "Ben başkanlığı düşünmüyorum" dese de camiadan kendisine bu konuda çok talep geldiğini de ifade ediyor. Bu şu demektir: Eğer camia beni isterse ben de aday olurum. Galatasaray'da seçim günleri pazarlıkları başlamıştır.
2-Galatasaray taraftarının desteğini de tamamen kaybeden Riekerink'le sezonu tamamlamak doğru bir karar mı, yoksa bir teknik adam değişikliği gerekiyor mu?
LEVENT TÜZEMEN: Ben yönetici olsam Riekerink'i hemen yollarım. Ama G.Saray yönetimi bunu yapacak performansta değil. Çünkü Riekerink'i yollamak Sneijder'i de kaybetmek anlamına gelir. Sneijder için bir yönetici bana şöyle dedi: "Hollandalı yıldızı zaman zaman karşımıza alıp eleştiriyoruz. Bir gerçek var ki; Sneijder oynamadığında G.Saray başı kesilmiş tavuk gibi oluyor. Riekerink'in hoca olmasında Sneijder'in büyük katkısı var." Rikerink'in durumu Feldkamplı G.Saray'a benziyor. Alman hoca kadro tercihlerinde skandal hatalar yapıyordu. Ben de, "G.Saray Kalli ile şampiyon olamaz" başlıklı bir yazı yazdım. Kalli gitti, Cevat Güler geldi, tüm takım birlik oldu ve G.Saray şampiyonluk ipini göğüsledi. Haftada bir maç yapan oyuncuların fizikleri yerlerde sürünüyorsa bunun sorumlusu Riekerink.. Yönetim "Riekerink kalmalı mı, gitmeli mi?" diye takım içinde bir nabız yoklamalı. Özellikle Sneijder'i ikna edebilirlerse yeni gelecek hocanın bir sistemi olmalı. Örneğin; Kemal Özdeş ya da Tudor tercihi G.Saray'a kalan haftalarda oyun anlamında ciddi farklılık getirir.
GÜRCAN BİLGİÇ: Sabri'nin 5 yıl sonra gol attığı, Selçuk İnan'ın 20 maç sonra asist yaptığı bir takımın yetersizliğini değil de teknik direktörün becerisini tartışıyoruz. Al birini, vur ötekine... Bundan önce hiç birinci adam olmamış Riekerink'in G.Saray'ı bugün olduğu noktaya getirmesi kendi kariyeri adına müthiş bir şey ama takımın patronu Sneijder… Riekerink'i göndermek, Sneijder'den de vazgeçmek demek. Hollandalı olmadığında takımının sıradan bile olamadığını fark eden bir yönetim bu seçimi yapamaz. "Riekerink gitsin" diyen taraftarlar da aslında Sneijder'dan vazgeçeceklerini bilmeli. O zaman daha mı iyi olur, daha mı kötü olur? Bu sezon bu tren kaçtı. Haziran'da Sneijder'e çare bulunup daha iyi bir G.Saray için daha vizyoner bir teknik direktör bulunursa getirilir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Riekerink'in sezon başında G.Saray'ın başına getirilmesi zaten ilk yanlıştı. Ligin devresi bittiğinde de puan tablosuna baktığımızda Fenerbahçe ve Beşiktaş derbilerinin Arena'da oynanacağını düşündüğümüzde karar vermek kolay değildi. Yönetim de devam dedi. Bir önemli konu da Galatasaray'da yerden yere vurulun Riekerink, Fenerbahçe'de göklere çıkartılan kariyerli Advocaat'ın 1 puan önünde... Bu da doğrusu ilginç bir tablo!
MURAT ÖZBOSTAN: G.Saray bu konuda baştan itibaren yanlış yaptı. Riekerink'in sezonu tamamlaması zor. Sürekli tartışma ortamı var. Taraftar da eskisi kadar sempati duymuyor hocalarına. Başarı istiyor, oyuna müdahale eden hoca istiyor, otorite istiyor.. Bunlar şu anda Galatasaray kulübesinde yok. Hocanızın arkasında durmak doğru bir karar ama isim doğru mu? Mesele bu!
METİN TEKİN: Bu saatten sonra teknik adam değişikliği kararı vermek kolay değil. Ama şu da bir gerçek ki, maç anı hamlelerinin eksik olduğu yönünde bir görüntü çiziyor Riekerink. G.Saray sezonu Riekerink ile tamamlamalı. Şu dönemde yapılacak bir değişiklik artık takıma bir katkı sağlamaz.
LİDERLİK YANILTMASIN
Yazarlarımıza göre ligin bir numaralı favorisi Beşiktaş ama oyun kalitesi geçen senenin gerisinde... Sosa'lı, Gomez'li, Oğuzhan'lı oyununu arıyor. Liderlik önemli ama bu köprünün altından çok sular akacak gibi...
3- Beşiktaş, uzun bir aranın ardından tekrar liderliği devraldı. Peki Beşiktaş'ın oyunu geçen sezon şampiyonluğu aldığı dönem kadar güçlü mü, sonunu getirebilir mi?
METİN TEKİN: Geçen seneki oyunu hala oynayamıyor. Beşiktaş'ta Sosa Oğuzhan, Gomez üçlüsünün birlikteliğinden kaynaklanan bir oyun vardı. Ama bu sene kadro daha da güçlendi. Finale doğru bu kadrodan daha da iyi oyun bekliyorum. Farklı oyun yapısı olabilir ama güçlü olacağının sinyallerini veriyorlar. Alanya maçı bunun bir örneği...
GÜRCAN BİLGİÇ: Beşiktaş kalite olarak geçen senenin çok gerisinde… Gomez'le Sosa'nın boşluğu dolmadığı gibi Oğuzhan da ortalarda yok ama her maç ekstra bir performans üreten bir oyuncu çıkıyor. Atiba'nın organizasyonunda vazgeçmeyen ve işleyen bir kadro oldular ama "Bu maçta puan kaybedebilir" denilen karşılaşmalarda Beşiktaş hep zorlandı, kazanamadı. Zor bir Şubat Beşiktaş'ı bekliyor. Osmanlıspor ve Alanyaspor maçları Beşiktaş'ın oyun yapısının değiştiğini, skoru koruyup puanı hedefleyen bir anlayışı sahiplendiğini gösteriyor. Liderlik önemli ama köprünün altından da çok sular akacak gibi…
LEVENT TÜZEMEN: Beşiktaş'ın dengeli, tecrübeli ve yetenekli bir kadrosu var. Sosa'lı-Gomez'li futbol keyfini bu sezon göremiyoruz. Ancak Şenol Hoca elindeki kadroya göre takımını yönlendiriyor. Rakip zayıf ise oyunun kontrolünü Beşiktaş üstleniyor. Rakip kuvvetli ise Şenol Hoca oyuncularına, "Topu rakibe bırakın, takım savunmasını akıllı yapın ve skora endeksli oynayın.." diyor. Ayak becerili oyuncuları ve oyun zekaları yüksek olan Beşiktaş, keyif vermese bile şampiyonluğun birinci adayıdır.
MURAT ÖZBOSTAN: 16 hafta sonra liderlik geldi. Aynı Beşiktaş... Geçen sezona göre birkaç eksiği var ama fazlası da var! Beşiktaş sezon başından beri zaten liderlik koltuğuna oturmalıydı. Liderliği alması sürpriz değil. Başakşehir'in haftalardır zirvede olması sürprizdi. Fakat sezon uzun.. Liderler değişebilir, hiçbir şeye garanti gözüyle bakmamak lazım.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Beşiktaş takımının iyi bir kadrosu, iyi bir teknik direktörü var. Bir de büyük bir seyirci avantajı var. Atiba, iki kişilik oynayan,