Fetihten sonra İstanbul'da kurulan ilk kütüphanelerden biridir. Eyüp Sultan Külliyesi'ne ait vakfiyede buradaki kitapların korunması için bir görevlinin tayin edilmesi istendiğine göre (Eyüp Külliyesi Vakfiyesi, s. 83, 84) bu kütüphane de Süleymaniye Camii Kütüphanesi gibi içinde yer aldığı külliyenin tamamlanmasından bir süre sonra faaliyete geçebilmiştir. Ancak eldeki bazı kayıtlardan bu sürenin pek uzun olmadığı anlaşılmaktadır. Devrin vezîriâzamı Karamânî Mehmed Paşa'nın 884'te (1480) bu kütüphaneye kitap vakfetmesi de bu görüşü doğrulamaktadır. Külliyenin kurulmasından otuz yıl sonra hazırlanan 894-895 (1489-1490) yıllarına ait Eyüp vakfı muhasebe bilançosunda Fakih adlı bir şahsın camide hâfız-ı kütüb olup günlük 1 akçe ücret aldığı bildirilmektedir (Barkan, XXIII/1-2, s. 375).
Eyüp Sultan Külliyesi vakfiyesinde kütüphanenin işleyişiyle ilgili şartlar bulunmadığı gibi kütüphaneye konulan kitapların adları ve sayısı da verilmediğinden koleksiyonun hacmi ve niteliği bilinmemektedir. Vakfiyede yer almamakla birlikte bir muhasebe kaydında caminin kadrosunda bir mücellidin de yer aldığı görülmektedir (BA, MAD, nr. 4792, s. 31).
Eyüp Sultan Camii Kütüphanesi'nin tarihî gelişimi hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Bir arşiv kaydından, 1071'de (1661) kütüphanenin faaliyetini cami içinde sürdürmeye devam ettiği anlaşılmaktadır (a.g.e., a.y.).
Yapılan bağışlarla sayısı artarak 199'a ulaşan (188 yazma, 11 basma) Eyüp Sultan Camii Kütüphanesi koleksiyonu 1924 tarihli Tevhîd-i Tedrîsat Kanunu ile kütüphanelerin Maarif Vekâleti'ne devrinden sonra Eyüp'teki Hüsrev Paşa Kütüphanesi'ne konulmuştur. 1957 yılında ise Hüsrev Paşa Kütüphanesi'ndeki kitaplarla birlikte Süleymaniye Kütüphanesi'ne nakledilmiş olup halen burada korunmaktadır.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi