Kâzerûn'a bağlı Belyân beldesinden seyyid bir aileden gelen Evhadî'nin babası Şeyh Muînüddin Muhammed, Fars bölgesinden İsfahan'a göç etmiş bir din âlimi ve şairdi. Doğduğu günlerde babası vefat eden Evhadî çocukluk ve gençlik yıllarını İsfahan'da geçirdi. Burada Şah I. Tahmasb'ın seyyid ailelerinin yetimleri için kurduğu dârüleytâmda öğrenim gördü; sarf, nahiv, mantık, matematik ve Kur'an dersleri aldı. Annesinin vefatı üzerine bir yıl kadar Yezd şehrinde yakınlarının yanında kaldıktan sonra İsfahan'a döndü. 989'da (1581) birçok şair ve âlimle tanışıp dostluk kuracağı Şîraz'a gitti. Şîraz'da damadı olacağı Mîr Kārî Geylânî'nin yanında tahsilini sürdürdü. İlk şiirlerini bu sırada yazdı. 993'te (1585) İsfahan'a döndüğünde tanınmış bir âlimdi. İsfahan'da Safevî Hükümdarı Muhammed Hudâbende'nin hizmetine girdi. Ardından Şah I. Abbas'ın himayesini gördü. Şah Abbas'la birlikte Kâşân, Kum ve Kazvin seferlerine katıldı. Gittiği yerlerdeki şairlerle tanıştı. Şah Abbas tarafından "şair begi" unvanıyla taltif edildi. 1005 (1597) yılında Şiîler'ce kutsal sayılan yerleri ziyaret etti. Üç yıl süren Necef, Kerbelâ ve Bağdat seyahatinden sonra İsfahan'a döndü. 1015'te (1606) arkadaşlarıyla birlikte Hindistan'a gitti. Kandehar, Kâbil, Lahor, Agra ve Ahmedâbâd başta olmak üzere birçok şehre uğradı, şair ve âlimlerle görüştü. Tezkiresini Agra'da yazdı. Ahmedâbâd'da (Gucerât) kaleme aldığı bazı şiirleri 1036 (1627) tarihini taşır. Kâʿbe-i ʿİrfân adlı eserini burada tamamladı. Ölüm tarihi kesin şekilde bilinmemekle beraber 1040 (1630) yılı civarında vefat ettiği tahmin edilmektedir. Ahmed Gülçîn-i Meânî 1042 (1632-33) yılında hayatta olduğunu ileri sürmekte, bazı kaynaklarda ölüm yılı 1050 (1640) olarak kaydedilmektedir.
Eserleri. 1. ʿArafâtü'l-ʿâşıḳīn ve ʿarasâtü'l-ʿârifîn. Müellif bu Farsça eserini 1022'de (1613) yazmaya başlamış ve 1024'te (1615) tamamlamıştır. Bazı kütüphane kataloglarında eserin adı ʿArafâtü'l-ʿârifîn ve ʿarasâtü'l-ʿâşıḳīn şeklinde geçmektedir. Umumi mahiyette bir tezkire olan ve 3000'den fazla şair hakkında bilgi verilen eser alfabetik düzenlenmiştir. Birçok kütüphanede yazma nüshaları bulunmaktadır (Storey, I/2, s. 811). 2. Kâʿbe-i ʿİrfân. 1626'da kaleme alınmış olup bir önceki eserin kısaltılmış şeklidir (a.g.e., a.y.). 3. Sürme-i Süleymânî. Bu Farsça sözlük Mahmûd Müdebbirî tarafından neşredilmiştir (Tahran 1364 hş.). Evhadî'nin kıta, kaside, gazel ve mesnevileri 32.000 beyit tutmaktadır. Kaside ve kıtalarından oluşan divanını Teẕkiretü(Nuṣretü)'l-ʿârifîn, gazellerini ihtiva eden mecmuayı da Teẕkiretü'l-ʿâşıḳīn diye adlandırmıştır. Mesnevileri ise Yaʿḳūb u Yûsuf, Sâḳīnâme, Kâʿbe-i Dîdâr, Kâʿbetü'l-Ḥaremeyn, Levḥ-i Maḥfûz, Kelâm-ı Ḳudret ve Sefînetü's-Sekîne adlarını taşımaktadır. Rubâîleri Rubâʿiyyât-ı Evṣâfiyye ve Rubâʿiyyât-ı İżâfiyye olarak şöhret kazanmıştır. Bu şiirleri dağınık halde farklı kütüphanelerdeki yazmalarda bulunmaktadır. Kaynaklarda Evhadî'ye atfedilen ve kendi tezkiresinde zikrettiği diğer eserleri Firdevs-i Ḫıyâl, Risâle-i Kâfiyetü'l-kâfiye, Risâle-i Miftâḥ-ı Mefâtîḥ-i Ġaybiyye ve Cifr-i Evḥad'dir (eserleri ve yazma nüshaları için bk. Nazir Ahmad, XXXII/4 [1958], s. 288-294; Seyyid Ali Âl-i Dâvûd, Nâme-i Ferhengistân, I/3 [1374 hş.], s. 48-51).
Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ