Aşağı Mısır'da Timsah gölünün kuzey kıyısında yer alan Tilâlülcisr tepelerinin üzerine kurulmuştur. Bugün deniz taşımacılığı açısından büyük önem taşıyan şehrin kurulduğu bölge, Süveyş Kanalı'nın açılmasından önce de eski Mısırlılar zamanından beri Kızıldeniz ile Akdeniz arasındaki kara ticaret yolu üzerinde bulunmasından ve ülkenin doğudan gelecek saldırılara karşı savunma hattını teşkil etmesinden dolayı önem taşıyordu; nitekim Mısır-İsrail savaşlarında da en kanlı çarpışmalara ve en ağır yıkımlara sahne olmuştur. Süveyş Kanalı'nın yapımı sırasında (1862-1869) önce inşaatta çalışan yabancı mühendis ve idarecilerin oturmaları için yukarıda adı geçen tepelerden birine Karyetüttimsah, sonra da onun yakınındakine sayıları gittikçe artan işçiler için Karyetülarab adı verilen birer köy kuruldu; arkasından da bu köylere içme suyu ulaştırmak için Kahire'de Nil nehrinden ayrılarak Timsah gölüne dökülen 151 km. uzunluğunda bir kanal açıldı. Dönemin Mısır Hidivi İsmâil Paşa'nın bu kanalın açılmasıyla yakından ilgilenmesi ve çalışmaları daha iyi takip edebilmek için Timsah köyünün kurulduğu tepede kendisine bir köşk yaptırması üzerine bu kanal ve tepeler İsmâiliye adıyla anılır oldu.
Önceleri Süveyş Kanalı'nı geçecek gemiler için Timsah gölünün kıyısında bir liman vazifesi gören İsmâiliye, sonradan kanal şirketinin idare merkezi ve ona bağlı büro ve depoların toplandığı yer olarak önem kazandı. 1882'de İngilizler, Urâbî Paşa'nın Tellülkebîr'deki karargâhını ele geçirdikten sonra İsmâiliye'den başlayarak bütün Mısır'ı işgal ettiler. I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı kuvvetleri İngilizler'in önemli bir askerî üssü konumunda bulunan İsmâiliye'yi geri almak için çok çaba harcadılarsa da başarılı olamadılar. 1922'de Mısır'ın bağımsızlığını ilân etmesine rağmen 1936'da hükümetle Süveyş Antlaşması'nı imzalayan İngilizler İsmâiliye ve bütün kanal bölgesindeki işgallerini sürdürdüler. Hasan el-Bennâ, Mart 1928'de İsmâiliye'de Mısır'ın ve İslâm âleminin en büyük siyasî hareketlerinden biri olan İhvân-ı Müslimîn'in temellerini attı. II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar'ın şiddetli taarruzlarına uğrayan şehir, 1948'de İsrail Devleti'nin kurulmasının ardından müslüman mücahidler ve Mısır ordusu için önemli bir merkez haline geldi. 1951'de Mısır hükümetinin 1936 yılı Süveyş Antlaşması'nı tek taraflı olarak iptal edip İngilizler'le silâhlı mücadeleye girişmesinden sonra sömürge kuvvetleri Mısır'ı terketmeye başladılar (Temmuz 1952); fakat İsmâiliye ancak kanal şirketinin devletleştirilmesi ve yabancıların bölgeden çıkarılması üzerine (Temmuz 1956) Mısır idaresine geçebildi. Arkasından İngiltere, Fransa ve İsrail kanal bölgesini ve İsmâiliye'yi işgale teşebbüs ettilerse de başarılı olamadılar. Şehir 1967 ve 1973 Arap-İsrail savaşlarında çok büyük tahribat gördü.
İsmâiliye, kısa tarihi içerisinde eşine az rastlanır nüfus değişikliklerine uğrayan bir yerleşim merkezidir. Bilinen ilk nüfus 1870 yılında üçte biri yabancılardan oluşan 3000 kişiydi ve Süveyş Kanalı boyundaki diğer şehirler gibi burası da biri yabancılara, diğeri Araplar'a ait olmak üzere iki kesime ayrılmıştı; bu ayırım XX. yüzyılın başlarına kadar devam etti. 1897'de 10.000'i ve 1937'de 87.000'i aşan nüfus 1954'te bölgedeki siyasî istikrarsızlık dolayısıyla 40.000'e geriledi. 1960 yılına kadar yüzölçümü 6 km2 civarında olan İsmâiliye, Port Said'e bağlı bir kazanın merkezi idi. 1960'ta Tellülkebîr, Kantaratülgarbiye ve Devâhî gibi ilçelerin de katılmasıyla alanı genişleyen bir idarî birimin merkezi oldu. 1967 ve 1973 savaşlarında neredeyse tamamı yıkılan şehirde 1970'li yılların ortalarına doğru tekrar imar hareketleri başladı ve nüfus 1976'da 145.930'a, dokuz ilçeden oluşan birimin nüfusu da 265.000'e yükseldi. Özellikle savaşta kapanan kanalın 5 Haziran 1977'de açılmasıyla şehir yeniden eski canlılığını kazandı ve bu tarihten sonra Mısır'ın hemen her tarafından buraya göçler başladı. Ayrıca Kantaratüşşarkiye ve Fâîd gibi yeni ilçelerin ilâvesiyle alanı genişleyen ve nüfusu 1996'da 715.000'e ulaşan büyük bir bölgenin merkezi olan İsmâiliye şehrinde aynı sayımın sonuçlarına göre 270.000 kişi yaşıyordu.
Bugün Kahire-Filistin karayolu ile Zekāzîk-Süveyş demiryolu üzerinde yer alan İsmâiliye'de tarım ve hafif sanayi gelişmiştir. İsmâiliye Kanalı'nın içinden geçtiği Tumeylât ovasında yapılan tarım yaz, kış ve Nil mevsimi boyunca devam eder ve değişik ürünler alınır. Bütün yıl mutedil olan havası dolayısıyla turizm bölgede çok canlıdır. Kanal kazılırken bulunan eski eserlerin toplandığı müze şehirde ziyaret edilen en önemli yerlerden biridir. Ağaçlarla kaplı geniş bahçeler ve güzel manzaralar da ayrıca dikkat çeker.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi